Daha Fazla

    Türkiye’de rüzgar enerjisinde yeni hedefler!

    Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen “2. TÜREB Finansal Kurum Paydaşları Toplantısı”nda, rüzgar enerjisi sektörünün mevcut durumu ve geleceğe yönelik finansman ihtiyaçları ele alındı. Toplantıda, 2023 yılında rüzgar enerjisi sektöründe 500 MW seviyesinde yeni kurulum gerçekleştiği ve bunun son 13 yılın en düşük seviyesine işaret ettiği belirtildi. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, 2024 yılında bu kapasitenin 750 MW düzeyine ulaşabileceğini ifade etti.

    Toplantıya kamu kurumları, türbin ve kanat üreticileri, mühendislik firmaları, bankalar, lojistik şirketleri ve sivil toplum kuruluşlarından 150’ye yakın temsilci katıldı. Katılımcılar arasında 26 farklı bankayı temsil eden 32 bankacı, 12 finansal kurum temsilcisi ve TÜREB yönetim kurulu üyeleri de yer aldı. Toplantının temel amacı, yenilenebilir enerji projelerinin finansman ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve finans sektörü ile rüzgar enerjisi temsilcileri arasında etkin bir iletişim platformu oluşturmaktı.

    Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektörüne bugüne kadar yaklaşık 15 milyar euro yatırım yapıldığı açıklandı. İşletmedeki rüzgar enerjisi santrallerinin toplam kurulu gücünün 12.900 MW’a ulaştığı ve mevcut proje portföyünün 24.000 MW’ı aştığı vurgulandı. TÜREB Başkanı Erden, lisans almış projelerin hayata geçebilmesi için önümüzdeki birkaç yıl içinde bugüne kadar sağlanan finansmanın iki katına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

    Sektörü ilgilendiren mevzuat düzenlemeleri de toplantıda paylaşıldı. Talep tarafı katılımı, depolamalı üretim tesislerinin entegrasyonu ve şebeke ile yan hizmetler yönetmeliklerindeki yenilikler sayesinde rüzgar enerjisinin sistem entegrasyonu güçlendirilmiş durumda. Ayrıca Türkiye’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan 2035 vizyonu doğrultusunda rüzgar enerjisi kurulu gücünün 50.000 MW’a ulaşması hedefleniyor.

    Küresel çapta yaşanan ekonomik değişimler ve artan maliyetlere rağmen Türkiye’de rüzgar enerjisi yatırımlarının devam ettiği ifade edildi. Türkiye’nin risk primi ve borçlanma maliyetlerindeki artış, sektörün finansman ihtiyacını artırırken, yenilenebilir enerji alanında yeni finansal kaynakların bulunmasının kritik bir öncelik olduğu belirtildi. Toplantı, sektör temsilcileri ve finansal kurumlar arasında güçlü bir diyalog oluşturulmasına olanak sağladı.