Enerji araştırma şirketi Rystad Energy, küresel enerji sektörünün artık “Yeni Enerji Çağı” olarak adlandırdığı bir döneme girdiğini açıkladı. Şirketin yayımladığı Global Energy Scenarios 2025: The Next Energy Era raporuna göre, temiz elektrik üretimi ve elektrifikasyon bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektriğin enerji sistemindeki payı 2015’te yüzde 9 iken, günümüzde yüzde 14’e yaklaşmış durumda. Rystad Energy, küresel enerji dönüşümünün başarılı olabilmesi için üç temel adımın gerekli olduğunu vurguluyor: elektrik üretiminde karbonun azaltılması, ulaşım ve sanayi başta olmak üzere tüm sektörlerin elektrifikasyonu ve kalan emisyonların etkili biçimde yönetilmesi.
Yeni enerji çağı start alıyor
Raporda yer alan verilere göre, küresel ölçekte “1,9°C senaryosu” 2040 yılına kadar giderek daha olası hale geliyor. Ancak mevcut ulusal katkı beyanları (NDC) Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefiyle uyumlu değil. Bu hedefe yaklaşmak için ülkelerin çok daha güçlü politikalar ve uygulamalar devreye alması gerektiği belirtiliyor.

Yenilenebilir enerji tarafında ise dikkat çekici bir büyüme öngörülüyor. Rystad Energy, 2024-2025 döneminde küresel rüzgâr ve güneş enerjisi kurulumlarının toplamda 700 GW’ı aşacağını tahmin ediyor. Sadece güneş enerjisi kurulu gücü, 2024’te 1.868 GW iken 2025 sonunda 2.412 GW’a ulaşacak. Bu, tek yılda 544 GW’lık devasa bir kapasite artışı anlamına geliyor. Aynı dönemde düşük karbonlu teknolojilere yapılan yatırımların 900 milyar doları geçtiği, fosil yakıt yatırımlarının ise 735 milyar dolar civarında kaldığı bildiriliyor. 2030 yılına gelindiğinde, düşük karbonlu teknolojilerin enerji yatırımlarındaki payının yüzde 46’ya çıkması, fosil yakıtların payının ise yüzde 30’a gerilemesi bekleniyor.
Kuruluşun projeksiyonuna göre, küresel karbondioksit emisyonları 2026 civarında zirveye ulaşıp daha sonra kademeli olarak düşüşe geçecek. Yine de rapor, petrol ve doğalgazın kısa vadede enerji sisteminde önemli bir yere sahip olmayı sürdüreceğini belirtiyor. Petrol talebinin 2030’ların başında zirveye ulaşması, doğalgaz talebinin ise on yılın sonlarına doğru dengelenmesi öngörülüyor. Özellikle ulaşım ve petrokimya sektörlerinde düşük karbonlu alternatiflerin henüz yeterince yaygınlaşmaması, fosil yakıtların tamamen ortadan kalkmasının zaman alacağını gösteriyor.
Elektrifikasyon, bu yeni dönemin en belirgin eğilimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Elektrikli araçların hızla yaygınlaşması, binalarda enerji verimliliği uygulamaları ve sanayide düşük karbonlu üretim yöntemleri, enerji sisteminin geleceğini şekillendiriyor. Rystad Energy, temiz enerjiye yapılan yatırımların yalnızca iklim hedeflerine değil, aynı zamanda enerji güvenliğine de katkı sağlayacağını belirtiyor. Bu doğrultuda ülkelerin iletim altyapılarını güçlendirmesi, şebeke modernizasyonuna yatırım yapması ve enerji depolama çözümlerini geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor.
Rapora göre enerji dönüşümü, sadece çevresel değil, aynı zamanda stratejik ve ekonomik bir süreç. Yenilenebilir teknolojilerin hızla ucuzlaması, ülkelerin enerji ithalatına olan bağımlılığını azaltıyor. Ancak fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecinin istihdam, sanayi yapısı ve maliyet yönetimi açısından dikkatli planlanması gerektiği ifade ediliyor. Rystad Energy, “Yeni Enerji Çağı”nın başarısı için küresel ölçekte kararlı politikalar, uzun vadeli yatırım stratejileri ve güçlü altyapı dönüşümlerinin zorunlu olduğunu belirtiyor.








