Daha Fazla

    Türkiye temiz enerjide istikrar sağladı

    Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Genel Direktörü Francesco La Camera, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda attığı adımların son derece etkileyici olduğunu belirterek, ülkenin temiz enerji alanında kararlı ve hızlı bir şekilde ilerlediğini vurguladı. COP30 kapsamında Brezilya’nın Belem kentinde AA’dan Firdevs Yüksel’e konuşan La Camera, Türkiye’nin enerji politikalarının istikrarlı bir şekilde sürdürüldüğünü ve ortaya çıkan tabloyu “cesaret verici” olarak nitelendirdi.

    Türkiye temiz enerjide doğru yolda

    La Camera, Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarında özellikle jeotermal alanda ciddi bir avantaj taşıdığını ve bu alandaki potansiyelin “olağanüstü” olduğunu dile getirdi. Bunun yanı sıra güneş ve rüzgâr enerjisinin de Türkiye’nin temiz enerji dönüşümünde güçlü bir lokomotif görevi üstlendiğini belirterek, ülkenin doğal kaynaklar bakımından oldukça şanslı bir konumda olduğunu ifade etti.

    Küresel ölçekte yenilenebilir enerji yatırımlarının artmasının sevindirici olduğunu söyleyen La Camera, ancak bu artışın iklim hedefleriyle uyumluluk konusunda yeterli hızda ilerlemediğine dikkat çekti. COP28’de verilen “yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma” taahhüdünü hatırlatarak, önemli olanın sadece sözler değil, bu sözleri somut adımlarla desteklemek olduğunu vurguladı. Özellikle Afrika ve Güneydoğu Asya’da ilerlemenin hâlâ endişe verici düzeyde olduğunu ifade etti.

    Enerji dönüşümünde karşılaşılan en büyük zorluklardan birinin altyapı eksikliği olduğunu belirten La Camera, esnek ve dengeli bir enerji sistemi için şebekelerin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Mevcut piyasa yapılarının da dönüşmesi gerektiğini söyleyerek, kısa vadeli fiyatlandırma sistemleri yerine uzun vadeli sözleşmelere dayanan yeni bir enerji modeli gerektiğini kaydetti. Bu yaklaşımın, yenilenebilir enerjiye fosil yakıtlara karşı daha fazla öncelik verilmesinin anahtarı olduğunu ifade etti.

    Yeni enerji düzeninin merkezî yapılardan uzaklaşıp daha dağınık bir modele geçtiğini belirten La Camera, bu süreçte bölgesel iş birliğinin öneminin arttığını söyledi. Komşu ülkelerin birbirine bağlı enerji ağları oluşturması durumunda hem verimliliğin artacağını hem de sistemin daha dengeli ve esnek bir yapıya kavuşacağını ifade etti. Tüm bu adımların, küresel enerji dönüşümünü hızlandırarak ülkelerin iklim hedeflerine daha hızlı yaklaşmalarında kritik bir rol oynayacağını dile getirdi.