Sürdürülebilirliği küresel büyüme stratejisinin merkezine koyan Temsa, hidrojenle çalışan otobüs üretimine başlayacağını duyurdu. Temsa’nın Adana’daki tesisinde üretilecek olan hidrojen yakıtlı şehirler arası otobüsün ilk prototipi 2024 yılında tamamlanacak. Otobüs, seri üretime 2025 yılında geçecek.
Temsa, hidrojenle çalışan otobüsünü hazırlıyor
Portekizli sıfır emisyonlu otobüs üreticisi CaetanoBus ile el sıkışan Temsa, bu kapsamda hidrojenle çalışan otobüs üretecek. CaeatanoBus ve Temsa arasında imzalanan Ortak Geliştirme Anlaşması, kısa süre önce detaylandırıldı.
Temsa, elektrikli araçlardaki tecrübesini şimdi de hidrojenli araçlara taşıdığını açıkladı.
CaetanoBus, şehir içi otobüslerinde Toyota hidrojen yakıt hücresi teknolojisini kullanıyor. Anlaşma kapsamında Temsa mühendisleri de elektrikli ve uzun yol otobüs tecrübelerini kullanarak bu teknolojiyi TEMSA HD platformuna entegre edecek.
2024 yılında prototip tamamlanacak. 2025 yılında ise seri üretime geçilecek. Temsa’nın hidrojenle çalışan otobüsü, farklı yol ve coğrafya koşullarına göre, yaklaşık 1.000 kilometrelik menzile sahip olacak.
Temsa’nın ürün gamına baktığımızda 8’i elektrikli, 1’i ise hidrojenli olmak üzere 9 farklı modelin sıfır emisyonlu ürünler arasına katıldığını görüyoruz. Yeni otobüs ile bu sayı 10’a çıkacak.
Temsa, ASELSAN ile de Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü geliştiriyor.
Temsa CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, dünyanın karşı karşıya olduğu iklim acil durumuna dikkat çekti. Sürdürülebilirliğin bir iş modeli olarak kurgulanmasının önemini vurguladı:
“CaetanoBus ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğimizin odağında da bu anlayış var. Bu iş birliğini, sektörün iki önemli üreticisinin, iklim acil durumuyla mücadele ve sürdürülebilirlik taahhütleri doğrultusunda, daha iyi bir dünyaya attıkları ortak bir adım olarak görüyoruz.”
Elektrikli araçlar söz konusu olduğunda soru işaretlerinin en başında menzil yer alıyor. Özellikle şehirler arası yolculuklarda menzil çok daha önemli hale geliyor. Doğancıoğlu, sıfır emisyonlu araç devriminden bahsedebilmek için elektrikli ve hidrojenli araçları bir bütünün iki yarısı olarak ele almak gerektiğine dikkat çekti.
Doğancığlu, aracın menzilinin 1.000 kilometreyi aşabileceğine dikkat çekti ve İstanbul – Adana örneğini verdi. Verilere göre otobüs, İstanbul’dan yola çıktıktan sonra, hiç yakıt almadan, Adana’ya rahatlıkla gidebilecek.