Açık deniz rüzgar endüstrisinin 2050 yılına kadar 500 gigawatt’a ulaşması bekleniyor. Bu hedef, enerji adalarının inşası ve yeşil hidrojen üretimini içeren iddialı bir girişimle destekleniyor. Kopenhag Enerji Adaları adlı yeni şirket, açık denizde herbiri 10 GW olmak üzere 10 adet yeşil hidrojen tesisi kurma hedefiyle, dünya genelinde yatırımcılarla bir araya getirilecek. Projenin amacı, büyük ekonomilerin 2050’ye kadar 500 GW’ın üzerinde açık deniz rüzgar üretim kapasitesini devreye almak için gerekli olan entegrasyonu sağlamak.
Kopenhag Enerji Adaları ilk olarak entegre konusunda zorlukları ele almak istiyor
Açık deniz rüzgar endüstrisinin 2050 yılına kadar olan bu hedefinde yardımcı olacak olan Kopenhag Enerji Adaları, açık deniz rüzgar enerjisinin küresel enerji sistemlerine nasıl entegre edileceği konusundaki zorlukları ele almayı amaçlıyor. Girişimin ölçek, ölçek ve daha fazla ölçeği vurguladığı ve önümüzdeki on yıl içinde multi gigawatt’lık açık deniz rüzgar santrallerinin kural haline gelmesini beklediği belirtiliyor. Bu büyümeyle birlikte, enerji iletim maliyetlerini önemli ölçüde azaltmak, büyük ölçekli açık deniz yeşil hidrojen üretmek ve enerji ile hidrojen üretimi arasındaki sinerjileri artırmak hedefleniyor.
Enerji Adaları’nın açıklamalarına göre, açık deniz rüzgar enerjisinin büyümesi, sadece enerji adalarının inşasıyla değil, aynı zamanda bu adaların yeşil hidrojen üretimi için kullanılmasıyla da destekleniyor. Yeşil hidrojen, açık denizdeki rüzgar santrallerinden elde edilen enerjiyi kullanarak üretilecek ve bu, açık denizden kıyıya enerji taşımak için daha verimli bir sistem oluşturacak. Yeşil hidrojenin depolanması ve taşınması için hidrojen boru hatlarının kullanılması, yüksek voltajlı doğru akım kablolarının maliyetinin önemli ölçüde azaltılmasını sağlayabilir.
Enerji Adaları’nın öne çıkardığı bir diğer avantaj, yeşil hidrojen üretim tesislerinin açık deniz rüzgar santrallerine park edilmesinin, enerji iletim maliyetlerinde yüzde 80’e kadar bir azalmaya neden olabileceği yönünde. Bu, geleneksel elektrik iletimine kıyasla daha ekonomik bir çözüm sunabilir. Ayrıca, açık deniz altyapı projeleri için halihazırda kurulmuş olan yerel tedarik zincirlerinin kullanılmasıyla maliyetlerin daha da düşebileceği öngörülüyor.
Yeşil hidrojen üretim tesislerinin açık denizde inşa edilmesinin, karada uygun alan bulma zorluğu ve bulaşma sorunları gibi sorunları aşabileceği belirtiliyor. Enerji Adaları’nın ölçek, ölçek ve daha fazla ölçek ilkesine dayanarak, açık deniz rüzgar enerjisi ve yeşil hidrojen üretimi konusunda önemli bir çözüm sunmayı hedeflediği görülüyor.
ilginizi çekebilir: Rüzgar enerjisi için yeni proje: Kopenhag Enerji Adaları