Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından yayımlanan son analiz, Türkiye’nin elektrik üretiminde önemli bir eşiği aştığını ortaya koyuyor. Hızla düşen kurulum maliyetleri sayesinde güneş enerjisi, artık ülkede elektrik üretimi açısından en ucuz kaynak haline geldi. Ember’in hesaplamalarına göre, Türkiye’de yeni kurulacak bir güneş enerjisi santralinin ürettiği elektriğin maliyeti megavat saat (MWh) başına 43 dolara kadar geriledi. Bu, hem fosil yakıtlarla çalışan santrallere hem de diğer yenilenebilir kaynaklara göre çok daha düşük bir maliyet anlamına geliyor.
Güneş enerjisi en ucuz elektrik kaynağı olmayı başardı
Analizde, son yıllarda yenilenebilir enerji teknolojilerinde yaşanan ciddi maliyet düşüşlerinin elektrik üretim ekonomisini kökten değiştirdiği vurgulanıyor. Rüzgâr enerjisi santrali kurulum maliyetlerinin yüzde 40, güneş enerjisi santrallerinin ise yüzde 77 oranında azaldığı belirtiliyor. Bu gelişmeler, sadece çevresel değil, ekonomik olarak da güneş enerjisini Türkiye için en avantajlı seçenek haline getirmiş durumda.
Bununla birlikte, analizde yerli kömür santrallerine sağlanan teşviklerin piyasadaki dengesizliği derinleştirdiğine dikkat çekiliyor. Mevcut durumda, yerli kömür santrallerine MWh başına 75 dolar alım garantisi veriliyor. Bu rakam, hem piyasadaki ortalama elektrik satış fiyatından hem de üretim maliyetlerinden anlamlı ölçüde yüksek. Ember’e göre, bu teşvik politikaları nedeniyle önümüzdeki dört yıl içinde toplam 8,7 milyar dolarlık bir kamu kaynağı harcanmış olacak.
https://futureflow.life/hava-kirliliginin-ekonomik-bedeli-yuksek-olabilir/
Ember, bu kaynağın kömür yerine şebeke altyapısının modernizasyonu ve güneş enerjisi yatırımlarının önündeki bürokratik engellerin kaldırılması için kullanılması halinde Türkiye’nin 2035 yılına kadar belirlediği 120 GW yenilenebilir enerji kapasitesi hedefine ulaşabileceğini ifade ediyor. Ember Enerji Analisti Çağlar Çeliköz, yaptığı değerlendirmede kömür teşviklerinin daha verimli alanlara yönlendirilmesinin, yenilenebilir kaynakların şebekeye daha kolay entegre edilmesini sağlayabileceğini belirtiyor. Türkiye’nin son yıllarda güneş enerjisinde büyük ilerleme kaydettiğini ifade eden Çeliköz, bu ivmenin devam etmesi için güçlü siyasi ve idari adımların şart olduğunu vurguluyor.
Öte yandan, güneş enerjisinin sadece Türkiye’de değil, küresel ölçekte de en düşük maliyetli elektrik üretim yöntemi haline geldiğini gösteren başka araştırmalar da mevcut. Surrey Üniversitesi tarafından yayımlanan bir çalışmada, güneşli bölgelerde elektrik üretim maliyetinin kilovat saat başına yalnızca 0,02 sterline kadar düştüğü belirtiliyor. Ayrıca, son on beş yılda lityum-iyon pil fiyatlarının neredeyse yüzde 90 oranında düşmesi, güneş enerjisiyle birlikte depolama sistemlerinin de ekonomik hale gelmesini sağladı. Bu hibrit çözümler, gün içinde üretilen enerjinin ihtiyaç duyulan her an kullanılabilmesine olanak tanıyarak, güneş enerjisinin kesintisiz bir kaynak olarak değerlendirilmesini mümkün kılıyor.
