Daha Fazla

    Filipinler’de Nabas rüzgar enerjisi projesi ön planda

    Panay Adası’nda bulunan PetroWind Energy’nin liderliğindeki 36 megavatlık (MW) Nabas rüzgar enerjisi projesi, bölgedeki en büyük yenilenebilir enerji tesislerinden biri olarak öne çıkıyor. Yuchengco tarafından yönetilen proje, engebeli arazilerde uzanan bir rüzgar çiftliğini içeriyor. Bu çiftlikteki türbinler, rüzgarın gücünden yararlanarak toplumdaki hanelere enerji sağlıyor.

    Nabas projesi, Filipinler’de 7 rüzgar enerjisinden 1’i olma özelliğine sahip

    Nabas rüzgar enerji projesi Panay Adası’nda faaliyet gösteriyor. Bu proje, ülkenin elektrik üretimine rüzgar enerjisi katkısı sağlayan yedi operasyonel tesis arasında yer alıyor. Dört vilayette bulunan proje, Panay Adası’nın en büyük yenilenebilir enerji tesisi.

    Nabas rüzgar projesi, 18 türbinden oluşuyor. Proje, Visayas bölgesindeki şebeke istikrarına önemli bir katkı sunmayı hedefliyor. Ayrıca, yılda 56.773 metrik ton karbon dioksit emisyonunun önlenmesine yardımcı olması bekleniyor.

    Özellikle Panay alt şebekesi, büyük ölçüde dört büyük kömürle çalışan elektrik santraline bağlı. Bu rüzgar enerjisi projesi, bölgedeki enerji talebini karşılamada önemli bir rol oynamaya aday olarak gösteriliyor.

    Filipinler’de rüzgar enerjisi potansiyeli oldukça yüksek. Enerji Bakanlığı’nın şu ana kadar imzaladığı 200’den fazla rüzgar enerjisi hizmet sözleşmesi, ülkede toplam 80.263,53 MW’lık bir potansiyeli temsil ediyor. Bu sözleşmelerin yedi tesisin toplam kapasitesi ise 442,9 MW’dir.

    Dünya Bankası grubu, 2022 yılında Filipinler’in enerji karışımında yenilenebilir enerjinin payını artırma hedefini desteklemek amacıyla 2040 yılına kadar 21 gigawatt açık deniz rüzgarı geliştirme potansiyeline sahip olduğunu belirtmişti.

    Ancak, bu geniş potansiyel beraberinde çevresel endişeleri de getiriyor. PetroWind Energy, rüzgar enerjisi üretimi sırasında çevresel etkilerin belirsiz olduğuna dikkat çekiyor. ABD Enerji Bilgi Ajansı’nın uyarılarına göre, rüzgar türbinlerinin yapımında kullanılan malzemelerin çoğu yeniden kullanılmıyor veya geri dönüştürülmüyor. Ayrıca, türbin bileşenlerinin üretiminde fosil yakıtların kullanılma olasılığına da dikkat çekiyor.

    Bu önemli projenin, hem enerji talebinin karşılanmasında hem de çevresel etkilerin kontrol altına alınmasında Filipinler için önemli bir adım olduğu söylenebilir.

    ilginizi çekebilir: Çin’in güneş enerjisi üretim kapasitesi yüzde 55,2 arttı