Avrupa’da enerji dönüşümünün yeni aşamasında, uzun vadeli enerji depolama çözümleri ile siber güvenlik ön plana çıkıyor. Brüksel’de gerçekleştirilen Küresel Enerji Depolama Konferansı’nda bir araya gelen uzmanlar ve yetkililer, enerji arz güvenliğinin artırılması, şebeke istikrarının sağlanması ve dijital altyapıların korunması gibi konuların artık sadece teknik değil, aynı zamanda stratejik meseleler haline geldiğine dikkat çekti.
Enerji dönüşümünde siber güvenlik öne çıkacak
Avrupa Komisyonu temsilcilerinden Paula Rey Garcia, Avrupa Birliği’nin 2030 yılına kadar elektrik tüketiminin büyük çoğunluğunu yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedeflediğini ve bu sürecin başarılı olabilmesi için 200 GW enerji depolama kapasitesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Garcia, özellikle uzun süreli enerji depolama teknolojilerinin gelecekte oluşacak enerji ihtiyacını karşılamak açısından kritik bir rol oynadığını vurguladı.

Komisyonun enerji güvenliği alanındaki yeni yaklaşımını açıklayan Michaela Kollau ise, enerji altyapılarının giderek daha fazla dijitalleştiğini ve bunun yeni güvenlik riskleri doğurduğunu ifade etti. Kollau, bu nedenle yeni enerji güvenliği stratejisinin sadece arz güvenliğiyle sınırlı kalmayıp iklim uyumu, siber güvenlik, fiziksel koruma ve tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesini de kapsadığını aktardı.
Avrupa genelinde faaliyet gösteren Siber Güvenlik Ağı’nın Direktörü Maarten Hoeve ise enerji depolama sistemlerinin günümüzde artık yalnızca enerji tedarikinde değil, aynı zamanda dijital şebeke güvenliğinde de merkezi bir rol oynadığını belirtti. Hoeve, mevcut düzenlemelerin geliştirilmesine rağmen bazı alanlarda hala üreticilere önemli sorumluluklar düştüğünü söyledi.
https://futureflow.life/kuresel-enerji-donusumu-hiz-kazanmaya-basladi/
Özel sektör perspektifini aktaran Tesla Enerji Politikaları Müdürü Cecile Musialski ise, şirketin geliştirdiği batarya sistemlerinin geleneksel jeneratörlerle aynı anda frekans tepkisi verebildiğini ve bu sayede şebekelerdeki ani dengesizlikleri engellediğini ifade etti. Musialski, Hawaii’de yaşanan bir arıza sırasında Tesla bataryalarının birkaç milisaniye içinde devreye girerek sistemi koruduğunu örnek gösterdi.
Konferansın genel değerlendirmesinde, Avrupa enerji sisteminin geleceği üç temel alanda şekilleniyor: enerji depolama yatırımlarıyla arz güvenliğinin sağlanması, şebeke istikrarının korunması ve siber güvenliğin güçlendirilmesi. Yetkililer, bu alanlarda sağlanacak ilerlemenin Avrupa’nın 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefinin gerçekleştirilmesi açısından vazgeçilmez olduğunu belirtti.