Çin, 2060 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma sözü vererek büyük bir dönüşümün eşiğinde. Norveçli danışmanlık firması DNV’nin raporuna göre, ülke 2050 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini beş kat artırabilir ve küresel karbondioksit emisyonlarındaki payını yüzde 33‘ten yüzde 22‘ye düşürebilir.
Çin, net sıfır emisyon hedefine enerji dönüşümünde liderliğiyle ilerliyor
Çin‘in enerji dönüşümünde kaydedilen ilerleme gözle görülür bir şekilde belirgin. DNV CEO’su Remi Eriksen, ülkenin gökyüzünün daha berrak hale geldiğini ve sokakların giderek elektrikli araçlar ve otobüslerle dolduğunu vurgulayarak bu dönüşümün belirgin işaretlerinden bahsediyor.
Önümüzdeki yıllarda, Çin’in enerjiyle ilgili karbondioksit emisyonlarının yüzde 70‘e kadar düşmesi bekleniyor. Bu düşüş, kömürün yenilenebilir enerji ve elektrifikasyonla değiştirilmesine dayanıyor.
Çin, küresel ölçekte yenilenebilir enerji yatırımlarına öncülük ediyor ve güç karışımını hızla değiştiriyor. DNV’nin tahminlerine göre, ülkedeki yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı yüzde 33’lük payı 2025’te yüzde 55’e, 2050’de yüzde 88’e kadar artacağı söyleniyor.
Güneş ve rüzgar enerjisinin önemi giderek artarken 2050 yılına gelindiğinde elektriğin yaklaşık yüzde 38’lik büyük bir bölümünü oluşturması bekleniyor. Nükleer enerji ise yüzde 5 ile görece olarak küçük kalacak. Ancak, hala enerji portföyünün önemli bir parçası olmaya devam edecek.
Çin’in karbondioksit emisyonlarının 2050’te yüzde 22’lere kadar azalması, küresel ölçekte çevresel sürdürülebilirliği artıracak ve iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayacak. Bu dönüşüm, Çin’in 2060 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.
ilginizi çekebilir: Çin’in önünde duran dev enerji geçişi sorunu