Morningstar tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre Avrupa, yenilenebilir enerjinin benimsenmesi konusunda dünya lideri. Ancak, esen ‘ters rüzgarlar‘ 2030 Avrupa yenilenebilir enerji hedefinde sapmalara sebep olabilir.
Ters rüzgarlar, Avrupa 2030 hedefini zora sokabilir
Avrupa’daki toplam enerji talebinin yüzde 20’si yenilenebilir enerjiden geliyor. Bölge, 2030 yılına kadar bu oranı yüzde 42,5’e çıkarmak istiyor. Ancak Morningstar tarafından yapılan bir araştırma, son 10 yılda avantajların dezavantajlara dönüştüğünü gösteriyor. Bu ‘ters rüzgarlar’, Avrupa 2030 hedefi için önemli bir tehdit.
Yapılan analizler, yenilenebilir enerji kaynaklarının söylendiği kadar ucuz olmadığını da gösteriyor.
Maliyetler keskin bir şekilde düşmüş olsa da bir projenin gerçek maliyeti coğrafya, sermaye yoğunluğu ve sermaye maliyeti gibi birçok faktöre bağlı. Bu da her bir güç kaynağı için maliyetlerin örtüşmesi anlamına geliyor.
Açık deniz rüzgar maliyetleri, yüksek inşaat ve sermaye maliyetleri nedeniyle yüzde 50 arttı. Bu da projede bozulmalara, yeniden müzakerelere ve ihalelerin başarısız olmasına neden oldu.
Yenilenebilir hedeflerin karşılanmasını sağlamak için fiyatların önemli ölçüde artması gerekecek çünkü bu maliyetlerin önceki seviyelere dönmesi pek olası değil. Açık deniz rüzgarına yönelik maliyetler, büyük ölçüde, yıllar süren düşüşlerin ardından 2022’de yükselen yüksek türbin fiyatları nedeniyle arttı.
Her ne kadar önceki seviyelere dönüş beklenmese de açık deniz rüzgar maliyetleri üzerindeki baskı sürecek. Yenilenebilir enerji hedefleri riske girecek.
Avrupa’nın dünyadaki en uzun izin sürelerinden bazılarına sahip olması ve kendi standartlarının oldukça üzerinde olması nedeniyle, yenilenebilir projelere ilişkin izin gecikmeleri yenilenebilir enerji hedeflerini daha da riske atıyor.
Güneş enerjisi tarafına baktığımızda, burada bazı zorluklar var. Bu yüzden açık deniz rüzgar projelerindeki yüksek maliyetler ve gecikmelerin bıraktığı boşluğun doldurulması gerekecek.
Morningstar Kıdemli Hisse Senedi Analisti Tancrede Fulop, son 10 yılda Avrupa’ya liderliği getiren yenilenebilir enerji kaynaklarının yükselişinin düşük faiz oranları ve inşaat maliyetleri ile desteklendiğini belirtti. 2021’in sonundan bu yana ise bu rüzgar tersine döndü ve engel haline geldi.
Ayrıca ABD’nin Enflasyonu Düşürme Yasası, yenilenebilir enerji üretimi ve geliştirilmesi konusunda ABD’yi Avrupa’dan daha rekabetçi hale getirdi.
İlginizi çekebilir: Avrupa’nın 3. çeyrek karnesi: Yenilenebilir enerji rekora koşuyor