ABD, 2025 yılında temiz enerji üretiminde önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Ember’in verilerine göre, Mart ayında yenilenebilir enerji kaynakları ABD elektrik üretiminin %50,5’ini karşılarken, Nisan ayında bu oran %50,8’e yükseldi. Mayıs ayının ilk 27 gününde ise güneş enerjisi üretimi bir önceki yıla kıyasla %19 artış göstererek, rüzgâr enerjisindeki %7’lik düşüşü fazlasıyla telafi etti. Bu gelişmeler, temiz enerji üretimini tarihte ilk defa fosil yakıtların önüne geçiren kritik bir eşik haline getirdi. Aynı zamanda, doğal gaz fiyatlarının %77 artması, doğal gaz santrallerinin üretimini son üç yılın en düşük seviyesine çekti.
ABD, temiz enerji üretiminde rekor kırıyor
Georgia eyaletinde Vogtle 3 ve 4 nükleer reaktörlerinin devreye girmesiyle eyaletin elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı Mayıs ayında %37’ye yükseldi. Bu durum, eyaletin toplam elektrik üretiminin Ocak-Mayıs döneminde %12,3 artarak 55.634 GWh’ye ulaşmasında önemli rol oynadı. Nükleer enerjinin artan katkısı, ABD’nin enerji çeşitliliğini ve güvenliğini güçlendirmede kritik bir unsur olarak görülüyor.

Ancak, bu olumlu tabloya rağmen sektörde ciddi bir endişe kaynağı bulunuyor: politik belirsizlikler. E2 ve Atlas Public Policy tarafından yapılan analizlere göre, 2025 yılı içinde toplam değeri 14 milyar doları aşan temiz enerji projeleri iptal edildi veya ertelendi. Bu iptaller, yaklaşık 10 bin kişinin işini kaybetmesine yol açtı. Önemli iptal edilen projeler arasında Arizona’da Kore Power’ın batarya fabrikası, Güney Carolina’da Bosch’un hidrojen yakıt hücresi yatırımı ve Michigan’da BorgWarner’ın elektrikli araç fabrikalarının kapatılması yer alıyor.
https://futureflow.life/avrupa-birligi-2030-iklim-hedeflerine-yaklasti/
Analiz, iptal edilen projelerin çoğunun Cumhuriyetçilerin yönettiği eyaletlerde ve kongre bölgelerinde gerçekleştiğine dikkat çekiyor. İlginç bir şekilde, bu “kırmızı” bölgeler temiz enerji sektöründen “mavi” bölgelere kıyasla daha fazla fayda sağlama potansiyeline sahip olmalarına rağmen, siyasi ve politik faktörler nedeniyle projeler ya engelleniyor ya da geciktiriliyor. Uzmanlar, bu durumun ABD’nin temiz enerji hedeflerine ulaşmasını ve enerji dönüşümünü yavaşlatabileceği konusunda uyarıyor.
Özetle, ABD temiz enerji üretiminde tarihi rekorlar kırarken, yatırım ortamındaki belirsizlikler ve siyasi çekişmeler sektördeki büyümenin önünde ciddi engeller oluşturuyor. Bu durum, ülkenin hem ekonomik büyüme hem de iklim hedeflerine ulaşması açısından risk teşkil ediyor. Önümüzdeki dönemde, yatırımcı güveninin tesis edilmesi ve siyasi istikrarın sağlanması, ABD’nin temiz enerji alanındaki ivmesini sürdürebilmesi için kritik öneme sahip olacak.