Küresel enerji sektörü son yıllarda güçlü bir istihdam artışı kaydetse de, nitelikli teknik personel eksikliği sektörün büyüme hızını tehdit eden önemli bir risk haline gelmiş durumda. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2025 raporuna göre, özellikle elektrik üretimi ve iletimi gibi alanlarda istihdam hızla artarken, güneş enerjisi, nükleer enerji, şebeke altyapıları ve enerji depolama alanları bu artışın öncüsü oldu. Elektrikli araç ve batarya tedarik zincirinde ise 2024 yılında tek başına 800 bin yeni iş yaratıldı.
Enerji sektöründe nitelikli eleman gerekiyor
Fosil yakıtlarda ise Hindistan, Çin ve Endonezya’da kömür sektöründeki toparlanma istihdamı destekledi; petrol ve gaz sektörü ise pandemi sonrası kaybettiği işgücünün bir kısmını geri kazandı, ancak düşük fiyatlar ve ekonomik belirsizlikler yeni işten çıkarmaları beraberinde getirdi.

Büyüme trendinde yavaşlama ve derinleşen uzman açığı dikkat çekiyor. 2025’te küresel enerji istihdamındaki büyümenin yüzde 1,3’e gerilemesi bekleniyor. En büyük tehdit ise nitelikli çalışan eksikliği; IEA’nın anketine katılan şirketlerin yarısından fazlası, elektrikçi, boru tesisatçısı, hat işçisi, santral operatörü ve nükleer mühendis gibi kritik teknik pozisyonlarda ciddi darboğaz yaşandığını bildirdi. Bu pozisyonlar, 2019’dan bu yana yaratılan 2,5 milyon yeni işle birlikte sektör işgücünün yarısından fazlasını oluşturur hale geldi.
Yaşlanan işgücü durumu daha da ağırlaştırıyor, özellikle nükleer enerji ve şebeke yönetimi alanlarında ciddi demografik sıkışmalar gözleniyor. Mevcut açığın büyümemesi için 2030’a kadar nitelikli çalışan sayısının dünya genelinde yüzde 40 artırılması gerekiyor. IEA, bu hedef için ek 2,6 milyar dolarlık eğitim yatırımı yeterli olacağını ve bunun küresel yıllık eğitim harcamalarının yüzde 0,1’inden daha azına denk geldiğini belirtiyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, enerji sektörünün küresel istihdam için istikrarlı bir büyüme motoru olmaya devam ettiğini vurgularken, yeterli ve nitelikli işgücünün olmamasının ilerlemeyi yavaşlatabileceği, maliyetleri artırabileceği ve enerji güvenliğini zayıflatabileceği uyarısında bulundu. Birol, hükümetler, özel sektör ve eğitim kurumlarının birlikte hareket ederek bu beceri açığını kapatmasının şart olduğunu ifade etti.








