Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC), kentlerin karbon nötr hedeflerine ulaşmasında kritik rol oynayan binaların karbonsuzlaştırılması için yerel yönetimlere yönelik yeni bir rehber yayımladı. “Yerel Yönetimler için Bina Karbonsuzlaştırma Rehberi” başlıklı rapor, belediyelerin kamu binalarından başlayarak kentsel ölçekte etkili bir dönüşüm gerçekleştirmeleri amacıyla beş aşamalı bir stratejik çerçeve sunuyor.
Karbon nötr kentler için rehber
Raporda, birçok belediyenin karbonsuzlaşma yolculuğuna kendi kamu binalarını analiz ederek başladığı belirtiliyor. Süreç, enerji tüketimi ve karbon salımı verilerinin toplanmasıyla başlıyor. Ardından mevcut binaların enerji verimliliğinin artırılması, fosil yakıtlı sistemlerden elektrikli altyapıya geçilmesi ve yenilenebilir enerji sistemlerinin entegrasyonu gibi uygulamalar devreye alınıyor. Bu dönüşümün temel amacı, binaların operasyonel karbon salımını düşürerek net sıfır hedeflere ulaşmak.

USGBC’nin önerdiği beş aşamalı strateji; mevcut durumun kapsamlı analizini, net sıfır hedeflerinin belirlenmesini, öncelikli eylemlerin tanımlanmasını, finansman kaynaklarının harekete geçirilmesini ve uygulamaların sürekli izlenip raporlanmasını içeriyor. Rehber, belediyelerin bu adımları esnek bir şekilde uygulayabileceği, uygulanabilir ve gerçekçi bir çerçeve çiziyor.
https://futureflow.life/komurun-uretimdeki-payi-yuzde-33un-altina-inecek/
ABD’de yürürlüğe giren Enflasyonla Mücadele Yasası (IRA) ve Altyapı Yatırım Yasası’nın da yerel yönetimler için önemli fırsatlar sunduğu vurgulanıyor. Bu yasal düzenlemeler aracılığıyla, bina enerji verimliliği projeleri, yenilenebilir enerji yatırımları, elektrikli araç altyapısı ve enerji depolama çözümleri gibi alanlarda önemli teşvikler sağlanıyor. Rehber, bu kaynakların karbonsuzlaştırma çabalarıyla entegre edilmesi gerektiğine işaret ediyor.
USGBC, yerel yönetimlerin LEED v5 O+M ve LEED Zero Carbon gibi güncel yeşil bina sertifikasyon sistemleriyle uyumlu politika ve yönetmelikler geliştirmesini öneriyor. Sadece binaların kullanım süresinde oluşan operasyonel emisyonlara odaklanılmıyor; yapı malzemeleri, inşaat süreci ve yenileme çalışmalarından kaynaklanan “gömülü karbon” da dikkate alınıyor. Bu bütüncül yaklaşım, sadece kısa vadeli değil, yapısal ve kalıcı bir karbon azaltımını hedefliyor.
Rapor ayrıca, yerel yönetimlere bina enerji performansı standartları geliştirme, karbonsuzlaşma hedeflerini imar planlarına ve yapı yönetmeliklerine entegre etme, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle iş birliği yapma çağrısında bulunuyor. Teknik rehberlik ve kapasite geliştirme desteği için USGBC ile doğrudan iletişime geçilebileceği belirtiliyor.
USGBC’nin bu yeni çalışması, yerel yönetimlerin iklim hedeflerini bina sektörü üzerinden gerçekleştirebilmeleri adına somut bir yol sunarken, kentlerin karbon nötr bir geleceğe hazırlanmasında rehber niteliği taşıyor.