Daha Fazla

    Avrupa’da veri merkezleri artık daha sürdürülebilir

    Avrupa’da enerji tüketimi hızla artan veri merkezleri, karbon ayak izlerini azaltmak için yenilenebilir enerjiye yöneliyor. Büyük teknoloji şirketleri ve veri merkezi operatörleri, sürdürülebilir enerji kaynaklarını takip ederek elektrik tedariklerini optimize etmeye çalışıyor. Bu yaklaşım, veri merkezlerinin en verimli ve düşük karbonlu enerji kaynaklarından faydalanmasını sağlarken, aynı zamanda enerji ağları üzerindeki yükü de hafifletmeyi hedefliyor.

    Dinamik enerji kullanımı ve taşınabilir veri işleme

    Geleneksel veri merkezleri, sabit lokasyonlarda çalıştıkları için yerel enerji kaynaklarına bağımlı kalıyor. Ancak yeni stratejilerle, veri merkezleri yenilenebilir enerji üretiminin yüksek olduğu bölgelerle uyumlu hale getirilerek, enerji tüketimleri dinamik olarak yönetilebiliyor. Örneğin, rüzgar enerjisi üretiminin yoğun olduğu bölgelerde veri işlemenin artırılması veya güneş enerjisinin bol olduğu saatlerde sunucu yüklerinin optimize edilmesi gibi yöntemler uygulanıyor.

    Bazı şirketler, veri işleme süreçlerini bölgesel enerji üretimiyle eşleştirerek enerji tüketimlerini gerçek zamanlı olarak ayarlıyor. Ayrıca, veri merkezlerinin taşınabilir hale getirilmesi üzerine çalışmalar sürüyor. Bu tür mobil veri merkezleri, rüzgar veya güneş enerjisinin en fazla üretildiği bölgelere yönlendirilerek operasyonlarını sürdürebiliyor.

    Bu yöntem, dünyanın farklı bölgelerinde de uygulanıyor. Örneğin, İskandinav ülkeleri soğuk iklimleri ve bol yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde veri merkezleri için cazip hale gelirken, Amerika’da bazı teknoloji devleri veri merkezlerini hidroelektrik kaynaklara yakın konumlandırıyor. Avrupa’daki veri merkezlerinin bu modelden faydalanması, hem enerji verimliliğini artırabilir hem de karbon salınımını önemli ölçüde azaltabilir.