Cell Reports Sustainability dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, güneş ve rüzgar enerjisinin hava kalitesi ve iklim açısından sağladığı önemli faydaları ortaya koyuyor. Çalışma, elektrik üretimindeki son değişiklikleri ve rüzgar ile güneş enerjisinin büyümesini değerlendirerek, sağlık ve iklim üzerindeki etkilerini güncel verilerle analiz ediyor. İşte sonuç ve detaylar…
Güneş ve rüzgar enerjisi iklim ve hava kalitesini nasıl etkilemiş? İşte detaylar..
Araştırma, güneş ve rüzgar enerjisinin kükürt dioksit (SO2), nitrojen oksit (NOx) ve karbondioksit (CO2) emisyonlarını nasıl azalttığını değerlendiriyor. Bu emisyon azaltımlarının dolar cinsinden değeri ve önlenen erken ölümler de çalışmanın önemli bulguları arasında yer alıyor.
Araştırmada dört adet önemli bulgu yer aldı. Birinci bulgu, 2022’de rüzgar enerjisi üretimi 143 dolar/kWh, güneş enerjisi üretimi ise 100 dolar/kWh değerinde iklim ve sağlık faydası sağladı. İkinci bulgu, rüzgar enerjisinden elde edilen sağlık faydaları 36 dolar/kWh, güneş enerjisinden elde edilen faydalar ise 17 dolar/kWh olarak hesaplandı.
Üçüncü bulgu, 2022 yılında, rüzgar ve güneş enerjisi üretimi sayesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde 1.200 ile 1.600 erken ölümün önlendiği tahmin edildi. Son bulguda ise, 2019-2022 yılları arasında rüzgar ve güneş enerjisinin toplam iklim ve sağlık faydaları 249 milyar dolara ulaştı.
Güneş ve rüzgar enerjisi, doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtlardan elektrik üretme ihtiyacını azaltarak hava kalitesi ve iklim açısından fayda sağlıyor. Çalışmada, bu fosil yakıtların üretimindeki azalmanın belirlenmesi için istatistiksel modeller kullanıldı. Emisyon özellikleri dikkate alınarak, önlenen emisyonların miktarı belirlendi ve bu emisyonların azaltılmasının sağlık ve iklim üzerindeki ekonomik değerleri hesaplandı.
Araştırma, rüzgar ve güneş enerjisinin faydalarının coğrafi farklılıklarını da inceledi. Rüzgar enerjisi, ABD’nin merkezi ve Orta Batı bölgelerinde yoğunlaşırken, güneş enerjisi Batı ABD ve Teksas’ta daha yaygındı. Rüzgar enerjisi, kömür santrallerinden kaynaklanan emisyonları daha fazla azaltırken, güneş enerjisi doğalgaz santrallerinin emisyonlarını daha fazla dengeledi.
Çalışma, Monte Carlo analizi kullanarak belirsizlikleri dikkatle izledi ve bu belirsizliklerin temel etkenlerini detaylandırdı. Ayrıca, rüzgar ve güneş enerjisinin bölgeler arası ticaret, doğal gaz üretimiyle ilişkili metan emisyonları ve enerji depolama gibi konular üzerindeki etkilerini tartıştı.
ilginizi çekebilir: NCCETC, 2024’ün ilk çeyrek karbonsuzlaştırma raporunu yayınladı!