Elektrikli araçlar, iklim değişikliğiyle mücadelede parlak bir nokta olarak görülüyordu. Ancak, son gelişmeler bu umutların yerini endişeye bırakıyor. Elektrikli araçların benimsenmesindeki yavaşlama, enerji dönüşümü üzerinde büyük etkiler oluşturabilir ve karbonsuzlaştırma sözü veren finans kurumları için ciddi sonuçlar doğurabilir.
Elektrikli araç satışındaki durgunluğun finans kurumlarına nasıl bir etkisi var?
Yüksek karbonlu sektörlere finansman sağlayan Bank of America Corp., HSBC Holdings Plc ve JPMorgan Chase & Co. gibi kurumlar otomotiv endüstrisinde net sıfıra ulaşmanın nispeten kolay bir yol olduğunu düşünüyordu.
Ancak, Ford Motor Co.‘nun elektrikli araç kayıplarını gerekçe göstererek yeni elektrikli araç projelerini ertelemesi ve fiyatları düşürmesi, sektördeki bu iyimserliği sorgulatıyor. Ford, bu yıl elektrikli araçlardan 5,5 milyar dolar zarar edeceğini öngörüyor.
Ford gibi Mercedes-Benz Group AG ve Volkswagen AG de benzer şekilde, içten yanmalı motorlu ve hibrit araçların üretimine daha fazla ağırlık vererek elektrikli araç planlarını geri çekti.
Otomobil üreticilerinin yaşadığı zorluklar, yüksek enflasyon, Avrupa’nın büyük bölümünde yavaşlayan ekonomik büyüme ve sübvansiyonların sona ermesi gibi faktörlerden kaynaklanıyor.
Ancak bu gelişmeler, elektrikli araç pazarına büyük yatırım yapan kredi verenlerin stratejilerini karmaşık hale getirse de, tüm haberler iç karartıcı değil.
Banco Bilbao Vizcaya Argentaria SA’nın küresel sürdürülebilirlik istihbaratı ve savunuculuğu başkanı Antoni Ballabriga, elektrikli araç trendinin durdurulamaz olduğunu belirterek, 2030 hedeflerine güvenmeye devam ettiklerini vurguladı.
Yalnızca elektrikli araç üreten otomobil üreticilerinin küresel yeni binek araç satışlarındaki payının artması, bu güveni destekliyor. Enerji ve iklim kar amacı gütmeyen RMI’nin strateji ekibinin müdürü Daan Walter, elektrikli araç üretimine yönelik temel temellerin iyi olduğunu ve mevcut trendlerin net sıfır hedeflerinden daha hızlı ilerlediğini belirtti.
Cumhuriyetçi Parti’nin ESG’ye yönelik saldırıları, sürdürülebilir yatırım alanında zorluklar yaratmaya devam ediyor. ABD’nin ESG odaklı ETF pazarında bocalama yaşanırken, Avrupa’da bankalar konut ipotek portföylerindeki enerji tüketimi riskleriyle başa çıkmaya çalışıyor.
ABD Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu, karbon kredilerine ilişkin rehberini önümüzdeki altı ay içinde tamamlamayı planlıyor. Bu, sürdürülebilir finans ve iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olacak.
ilginizi çekebilir: HSBC yatırımcıları, sürdürülebilir finans hedeflerini belirsiz buluyor