ABD‘nin geniş enerji hatları ve altyapısından oluşan elektrik şebekesi, modern yaşamın omurgası olarak nitelendirilebilir. Ancak, bu hayati ağın yaşlandığı ve artan enerji ihtiyaçlarına ayak uyduramadığı bir gerçek. Bu durum temiz enerjinin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının gerekliliğini bir kez daha vurguluyor.
ABD, enerji geçişindeki şebeke yetersizliği konusunda ne yapması gerekiyor?
ABD şebekesi, zamanla evlere, işyerlerine ve endüstrilere elektrik sağlama işlevi üstlendi. Günümüzde 332 milyonluk bir nüfus, akıllı telefonlardan elektrikli araçlara kadar her şeyin elektriğe bağımlı olduğu bir dünyada yaşam sürüyor.
Ne yazık ki, ABD’nin elektrik şebekesi bu hızlı gelişime ayak uydurmakta zorlanıyor. 1960’lar ve 1970’lerde inşa edilen altyapının büyük kısmı hala kullanılıyor ve bu altyapı, çağımızın enerji taleplerini karşılamakta yetersiz kalıyor.
İki Partili Altyapı Tasarısı ve Enflasyonu Azaltma Yasası ile enerji şebekesinin iyileştirilmesi için 29 milyar dolar ayrıldı. Ancak Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne göre bu miktar ihtiyaç duyulan finansmanın sadece küçük bir kısmını karşılıyor. Bu durum, daha ciddi yatırımların aciliyetini gözler önüne seriyor.
Elektriğe olan bağımlılığımız her zamankinden daha fazla olan bu günlerde, temiz enerjiye küresel geçiş hız kazanıyor. Yaşlanan iletim ve dağıtım sistemleri, bu karmaşıklıkları yönetmek ve dayanıklı bir enerji geleceği inşa etmek için önemli bir revizyona ihtiyaç duyuyor.
Yerel düzeyde elektriği evlere ve işyerlerine taşıyan dağıtım şebekesi, daha fazla yatırıma ihtiyaç duyuyor. ABD’deki dağıtım hatlarının yüzde 60‘ı, 50 yıllık yaşam beklentisini aşmış durumda.
Elektrik kesintilerinin yüzde 90‘ının bu dağıtım sistemlerinde meydana gelmesi, dağıtım harcamalarına öncelik verilmesi gerektiğini açıkça gösteriyor. Mevcut iletim hatlarının iyileştirilmesi ve uzak yenilenebilir kaynaklardan enerjinin nüfus merkezlerine taşınması için yeni hatlar inşa edilmesi gerekli.
ilginizi çekebilir: Yenilenebilir enerji dünya enerji üretiminin yüzde 30’unu karşılıyor!