QEPrize, 2024 yılında Kraliçe Elizabeth Mühendislik Ödülü’nü Danimarkalı Henrik Stiesdal ve Britanyalı Andrew Garrad’a verdi. Bu ödül, yüksek performanslı rüzgar türbinlerinin tasarımı, üretimi ve konuşlandırılmasına yaptıkları katkılardan dolayı verildi. Stiesdal ve Garrad’ın çalışmaları, rüzgar enerjisinin küresel elektrik üretimine katkı sağlaması ve enerji karışımının çeşitlendirilmesinde önemli bir rol oynamasıyla öne çıkıyor.
Rüzgar türbin geliştiricilerinin başarısı, rüzgar enerjisini daha verimli hale getiriyor
QEPrize, insanlığa küresel fayda sağlayan yeniliklerden sorumlu mühendislere verilen bir ödül olarak her yıl veriliyor. Stiesdal ve Garrad‘ın mühendislik başarıları, bireysel rüzgar türbinlerinin boyutlarında ve rüzgar santrallerinin ölçeğinde büyük bir artışa yol açtı. Bu gelişmeler, rüzgar enerjisinin daha ekonomik ve verimli hale gelmesini sağladı.
Henrik Stiesdal, 1978’de tasarladığı üç kanatlı bir türbin için tanınıyor. Stiesdal, rüzgar türbinlerinin ölçeğini ve verimliliğini artıran birçok yeniliğe öncülük etti. Andrew Garrad‘ın öncülüğünü yaptığı BLADES hesaplamalı tasarım aracı, mühendislerin karmaşık türbin sistemlerini modellemesine ve üretimlerine olanak sağlıyor.
Stiesdal ve Garrad’ın çalışmaları, rüzgar enerjisinin küresel olarak daha yaygın bir enerji kaynağı haline gelmesine katkıda bulunuyor. Bu ödül, rüzgar enerjisi teknolojisindeki önemli ilerlemeleri tanımlıyor ve sürdürülebilir enerjiye geçişte merkezi bir rol oynayan mühendisleri ödüllendiriyor.
Henrik Stiesdal, Kraliçe Elizabeth Mühendislik Ödülü’nü almanın bir onur olduğunu belirtirken, bu ödülün rüzgar enerjisi alanındaki öncülerin ve mühendislerin kolektif çabalarına bir övgü olduğunu vurguluyor. Andrew Garrad da benzer duyguları paylaşarak, rüzgar enerjisinin sıfır karbonlu geleceğin önemli bir parçası haline gelmesine katkıda bulunmaktan gurur duyduğunu ifade ediyor.
QEPrize jüri başkanı Profesör Dame Lynn Gladden ise Stiesdal ve Garrad’ın çalışmalarının, daha iyi bir toplum için mühendislik mükemmeliyetinin temel değerleriyle örtüştüğünü belirtiyor. Bu yenilikler, dünyayı daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru yönlendiren büyük ölçekli iyilik hareketinin bir parçasını oluşturuyor.
ilginizi çekebilir: Avrupa’da rüzgar enerjisi ilk kez doğal gazın önüne geçti