Dünya genelinde yaşanan yeşil enerji dönüşümü, temiz enerji teknolojilerinin sağlanmasında ve kullanımında önemli ekonomik fırsatlar yaratıyor. Bu dönüşümün sunduğu avantajlar, proje planlamadan imalata, kurulumdan işletmeye kadar enerji değer zincirinin her aşamasına yayılıyor. Peki yeşil enerji dönüşümü, ekonomileri hangi yollarla destekliyor?
Yeşil enerji dönüşümü ekonomik gelişimin hızlandırıcısı konumunda
Yeşil enerji dönüşümü faaliyetlerinin bir ülke içinde hayata geçirilmesi için yerli tedarikçilerin katılımı kritik öneme sahip. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) raporuna göre, enerji sektöründeki işlerin yaklaşık yüzde 60’ı yurt dışına taşınamaz nitelikte. 1,5 derecelik küresel ısınma hedefini korumak için COP28 hedeflerine göre yenilenebilir enerji kullanımının üç katına çıkarılması durumunda ise nitelikli yerel iş gücüne olan ihtiyaç artacak. Dolayısıyla ülkelerin yerli tedarikçileri geliştirmek ve nitelikli iş gücü yetiştirmek için adımlar atması gerekiyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ise enerji dönüşümünün 2050 yılına kadar küresel çapta 122 milyon enerji sektörü iş imkanı yaratacağını öngörüyor. Bu işlerin 43 milyonunun yenilenebilir enerji alanında olacağı tahmin ediliyor. 2021 yılında yenilenebilir enerji sektöründe çalışan kişi sayısı bir önceki yıla göre 12,7 milyona çıktı. Bu küresel rakamın yüzde 42’sini ise kurulum pazarları ve ekipman üretimi konusundaki gücüyle Çin oluşturuyor.
Bu esnada enerji sistemlerinde merkeziyetçiliğin azalması, çift yönlü enerji akışının artması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla entegre olması öngörülüyor. Bu durum, haneler dahil olmak üzere yenilenebilir enerji üreticilerinin enerji ihracatından gelir elde etmelerini veya kendi ürettikleri elektriği kullanarak tasarruf yapmalarını mümkün kılıyor.
Temiz enerji teknolojilerinin kullanımının artması, gelişmekte olan ülkelerdeki geniş enerji erişim açığını kapatmak için kurulan şebeke dışı çözümlerde de yerli tedarikçiler için ekonomik fırsatlar yaratıyor. 2023 Enerji İlerleme Raporu’na göre 2021 yılında elektrik erişimi olmayan 675 milyon kişi, temiz yemek pişirme imkanı olmayan da 2,3 milyar kişi olmak üzere önemli bir pazar potansiyeli bulunuyor.
Bu noktada, enerji dönüşümü yeni iş imkanları, gelir artışı ve katma değerli sanayi dalları ile ekonomilere önemli destek sağlıyor. Ancak yerli katılımın sağlanması için atılması gereken adımlar da bulunuyor. Özellikle yerel içerik çerçeveleri oluşturmak ve hükümetlerin doğru müdahalelerde bulunması bu süreçte kritik önem taşıyor.
İlginizi çekebilir: Yeşil enerji geçişi mühendisleri nasıl etkileyecek?