Daha Fazla

    Yenilenebilir enerji küresel enerji talebinin yarısını karşılayacak

    21. yüzyılın üçüncü on yılına doğru ilerlerken, dünya genelinde önemli bir dönüşüm yaşanıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, bir zamanlar sadece bir hayal gibi görülen yenilenebilir enerji, 2030’a kadar küresel enerji arzının yarısını oluşturacak bir konuma gelecek. Bu çarpıcı değişim, güneş, rüzgar ve su gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinde yaşanan önemli maliyet düşüşleri ile destekleniyor.

    Yenilenebilir enerji 2030 yılında küresel enerji talebinin büyük karşılayıcısı olacak

    Yenilenebilir enerji, 2030 yılında küresel enerji talebinin büyük bir karşılayıcısı olmaya hazırlanıyor. Fotovoltaik (PV) sistemler pazarının, 2023’teki 95 milyar ABD dolarından 2030’a kadar 126 milyar ABD dolarına kadar büyüyeceği tahmin ediliyor. Yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) olarak da yüzde 9 işaret ediliyor. Bu büyüme, özellikle Asya Pasifik bölgesinde yenilenebilir enerjiyi teşvik eden hükümet girişimleri ve politikaları tarafından tetiklendi diyebiliriz.

    2020’den bu yana temiz enerjiye yapılan yatırım yüzde 40 artarak rekor seviyeye ulaştı. Ayrıca 500 GW’den fazla yenilenebilir enerji üretim kapasitesinin eklenmesi planlanıyor. IEA’ya göre, bu değişim durdurulamaz bir hal aldı. Hükümetler, yenilenebilir enerjinin sera gazı emisyonlarını azaltmadaki potansiyelini farkediyor. Biden Yönetimi yenilenebilir enerji genişlemesini önceliklendirirken, yatırım vergi kredileri, güç ölçekli güneş ve kara rüzgarını rekabetçi hale getiriyor.

    Yenilenebilir enerji peyzajında özellikle heyecan verici bir gelişme, deniz üstü rüzgar çiftliklerinin ortaya çıkış. Küresel deniz üstü rüzgar pazarının 2023’ten 2030’a kadar yüzde 12 CAGR ile büyümesi bekleniyor. 2032’ye kadar ise kurulu kapasitenin 4 katına çıkması öngörülüyor. Bu deniz üstü rüzgar çiftlikleri, deniz üstü petrol ve gaz operasyonlarında karbon azaltımını gerçekleştirerek, iklim değişikliği ile mücadelede potansiyellerini sergiliyor.

    Dubai’deki BM iklim zirvesinde, 118 hükümet 2030’a kadar dünya genelinde yenilenebilir enerji kapasitesini 3 katına çıkarma sözü verdi. Bu taahhüt, dünyanın dört bir yanındaki yeni kömür santrallerinin finansmanını sona erdirme ve düzensiz kömür enerjisini azaltma amacını içeriyor. Ancak, gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek sermaye maliyeti, yenilenebilir enerji projelerinin uygulanmasında önemli bir engel oluşturuyor.

    Eşzamanlı olarak, dünya hızlı bir teknolojik ilerleme dönemini yaşıyor. Aşı araştırma ve geliştirmesinden yapay zekâın ortaya çıkışına ve 3D baskı teknolojisinin uygunluğuna kadar birçok sektörde dalgası olan kaçınılmaz bir inovasyon dalgası var.

    Ancak, yenilenebilir enerjiye geçiş zorluklarla dolu. Tedarik zinciri kesintileri, işgücü kısıtlamaları ve malzeme fiyatlarının yükselmesi, projelerin gecikmesine ve iptal edilmesine neden oldu.

    İlginizi çekebilir: Yenilenebilir enerji nedir? Kaynakları nelerdir?