İngiltere’de yenilenebilir enerji kaynaklarının özellikle rüzgâr enerjisi üzerinden sağladığı ekonomik katkılar, enerji piyasasında önemli değişimlerin önünü açıyor. Energy & Climate Intelligence Unit (ECIU) tarafından yayımlanan yeni analiz, rüzgâr enerjisinin elektrik fiyatları üzerindeki “gizli tasarruf” etkisini gözler önüne seriyor. Analize göre, 2024 yılında rüzgâr enerjisinin katkısıyla toptan elektrik fiyatlarında ortalama yüzde 25’e varan düşüşler yaşandı. Bu da megavat saat başına yaklaşık 24-25 sterlinlik bir fiyat avantajı anlamına geliyor.
Yenilenebilir enerji İngiltere’de elektrik fiyatlarını düşürebilir
Geçmişte elektrik fiyatları büyük ölçüde doğalgaz santrallerinin marjinal üretim maliyetlerine göre belirlenirken, günümüzde bu santrallerin fiyat belirleyici konumu yüzde 85 seviyelerine geriledi. Bu dönüşüm, yenilenebilir enerjinin özellikle fiyat dalgalanmalarını sınırlayıcı ve fosil yakıtlı santrallerin piyasadaki etkisini azaltıcı bir rol üstlendiğini gösteriyor. Eğer rüzgâr enerjisinin etkisi olmasaydı, 2024’te ortalama toptan elektrik fiyatlarının 73-76 £/MWh yerine 96-101 £/MWh aralığında olabileceği tahmin ediliyor. Bu fark, perakende düzeyde tüketicilere yansıyan maliyet açısından da oldukça belirleyici.

Ayrıca, hükümet destekli fark sözleşmeleri (Contracts for Difference – CfD) gibi teşvik mekanizmalarının da yenilenebilir enerji projelerinin ekonomik etkinliğini artırarak gaz santrallerinin sistemdeki baskın rolünü daha da gerilettiği ifade ediliyor. Ancak tüm bu olumlu gelişmelere rağmen altyapı eksiklikleri önemli bir risk faktörü olmaya devam ediyor. Artan elektrik talebine karşılık iletim ve dağıtım ağlarında yapılması gereken yatırımlar ertelendiği sürece, yenilenebilir enerjinin tüm potansiyelinden faydalanmak mümkün olmayabilir.
https://futureflow.life/cimento-ve-beton-sektorune-net-sifir-hedefleri-geliyor/
ECIU’nun analiz başkanı Dr. Simon Cran-McGreehin, yenilenebilir enerjinin yakıt maliyeti olmadan üretim sağlamasının, doğalgaz santrallerini devre dışı bırakarak genel maliyetleri düşürdüğünü vurguluyor. Aynı şekilde Stonehaven Politika Direktörü Adam Bell de rüzgâr enerjisinin, eski ve verimsiz gaz santrallerini sistemde tutmaktansa enerji maliyetlerini kontrol altında tutma açısından çok daha verimli bir seçenek sunduğunu belirtiyor.
Sonuç olarak, bu analiz İngiltere’nin temiz enerjiye geçiş sürecinde rüzgâr gibi yenilenebilir kaynakların hem sistem maliyetlerini düşürücü hem de tüketiciyi koruyucu etkiler yaratabileceğini ortaya koyuyor. Ancak bu faydaların sürdürülebilir hale gelmesi için enerji altyapısına yönelik yatırımların hızla artırılması ve teşvik mekanizmalarının dengeli şekilde uygulanması gerektiği açıkça görülüyor. Gelecekte yapılacak çalışmaların, bu “gizli tasarrufların” toplam sisteme etkilerini detaylı biçimde ortaya koyması bekleniyor.