Türkiye, Haziran ayında yenilenebilir enerji alanında tarihi bir dönüm noktasına ulaşarak hem kurulu güç hem de elektrik üretimi açısından rekor seviyelere imza attı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, yılın ilk altı ayının sonunda Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücü 119 bin 632 megavata yükseldi.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji gücü rekora koşuyor
Bu kurulu gücün yüzde 60,9’u yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor ki bu oran, Türkiye’nin enerji alanında dönüşüm sürecindeki kararlılığını ve yatırımların hızını gözler önüne seriyor. Güneş enerjisinin kurulu güçteki payı 22 bin 937 megavatla yüzde 19,2 seviyesine ulaşırken, rüzgâr enerjisi ise 13 bin 465 megavatla yüzde 11,3’lük paya sahip olarak şimdiye kadar kaydedilen en yüksek oranlara erişti. Bu artışlar, Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini değerlendirme konusunda attığı önemli adımları simgeliyor.
Üretim tarafında da durum oldukça olumlu seyrediyor. Haziran ayında yalnızca güneş enerjisinden üretilen elektrik miktarı 4,6 milyar kilovatsaat olarak gerçekleşti ve bu rakam aylık bazda tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Rüzgâr ve güneş enerjisinin toplam elektrik üretimine katkısı ise 8,4 milyar kilovatsaat oldu.
https://futureflow.life/komurun-uretimdeki-payi-yuzde-33un-altina-inecek/
Bu değer, Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 29,6’sına tekabül ediyor ki bu da enerji sektöründe yenilenebilir kaynakların giderek daha etkin bir rol üstlendiğini gösteriyor. Toplam elektrik üretimi 28,38 milyar kilovatsaat olarak ölçülürken, bunun 14,9 milyar kilovatsaatlik kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandı ve böylece yenilenebilir enerjinin üretimdeki toplam payı yüzde 52,5’e yükseldi. Bu da Türkiye’nin enerji ihtiyacının yarısından fazlasını artık çevre dostu kaynaklardan karşıladığını ortaya koyuyor.
Bu gelişmeler, sadece enerji sektöründe değil, aynı zamanda ekonomik ve çevresel açıdan da büyük önem taşıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların artmasıyla birlikte, Türkiye’nin fosil yakıtlara olan bağımlılığının azalması hedefleniyor. Bu da hem dışa bağımlılığı azaltarak enerji arz güvenliğini artırıyor hem de karbon salınımının düşürülmesine katkı sağlayarak iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım anlamına geliyor. Ayrıca, yenilenebilir enerji projelerinin yaratacağı istihdam ve teknolojik gelişmelerle Türkiye’nin bu alandaki rekabet gücünün artması bekleniyor. Önümüzdeki dönemde, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini daha da artırarak sürdürülebilir ve temiz enerji hedeflerine ulaşması enerji politikalarının en öncelikli maddelerinden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.
