Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), Rüzgarın Yüzyılı ana temasıyla 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’ni (TÜREK) başlattı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden’in ev sahipliğindeki kongreye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanı sıra TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, WindEurope Üst Yöneticisi (CEO) Giles Dickson katıldı. Kongrede konuşan Bayraktar, Türkiye’nin rüzgar potansiyeline ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyeli
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, elektrik talebinin son 21 yılda yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıktığını ve gelecek 20 yılda bu artışın yüzde 30’a ulaşabileceğini belirtti. Elektrik talebindeki bu artışın yanı sıra, temiz enerji dönüşümünün iklim değişikliği ile mücadele kaynaklı bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Bayraktar yaptığı konuşmasında şu sözlerle dikkat çekti:
“Güncellenen atlas verilerine göre; rüzgar potansiyelimizin mevcut teknoloji ve şartlarda yaklaşık 100 bin MW olduğunu, rüzgar türbini teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde ise 150 bin MW seviyelerine kadar çıkabileceğini öngörüyoruz.”
Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründe elde ettiği başarıyı vurgulayan Bakan Bayraktar, ülkedeki rüzgar enerjisi kurulu gücünün 11.609 MW’a ve yıllık yaklaşık 2 milyar euro (2.22 milyar dolar) ciroya ulaştığını açıkladı. Bu, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 11’ini karşıladığı anlamına geliyor.
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelinin dünya ortalamasının oldukça üzerinde olduğunu ve 20 yıl içinde elektrik ihtiyacının yüzde 25’ini rüzgar enerjisinden karşılamayı hedeflediklerini ifade etti. Bu hedefe ulaşmak için iyileştirmeler ve reformlar gerektiğini belirtti.
Son olarak Bakan Bayraktar, Türkiye’nin bu büyük rüzgar enerjisi potansiyelini hayata geçirirken yerliliğe önem verilmesi ve küresel arz çeşitliliğine katkı sağlanması gerektiğini vurguladı. Rüzgar enerjisi sektöründeki başarının tedarik zinciri ile yakından ilgili olduğunu da belirtti.
Bu gelişmelerle birlikte, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründe büyük bir büyüme ve yatırım potansiyeline sahip olduğu açıkça görülüyor. Türkiye, temiz ve sürdürülebilir enerji üretimi konusundaki çabalarını artırarak enerji ihtiyacını karşılamak ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemek için rüzgar enerjisini daha fazla kullanabilir.
İlginizi çekebilir: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’nin enerji hedefleri açıkladı
