Westinghouse tarafından geliştirilen eVinci adlı yeni mikroreaktör, nükleer enerji alanında dönüşümün önünü açabilecek dikkat çeken bir özelliğe sahip: Su olmadan çalışabilme. Bu, özellikle suyun kıt olabileceği uzak bölgelere nükleer enerji ulaştırma potansiyelini ortaya çıkarıyor. Kanada’da 2030 yılının sonuna kadar ortaya çıkacak olan bu tür ilk mikroreaktör, daha önce uzun yıllar süren inşa süreçlerine alternatif bir hız ve taşınabilirlik sunuyor.
Mikroreaktörler, genellikle nakliye kamyonlarına veya uçaklara sığabilecek kadar küçük boyutları ve hızlı kurulum avantajlarıyla dikkat çekiyor. Bu, özellikle doğal afetler sonrası veya askeri amaçlar için hızlı yanıt gerektiren durumlarda test edilen bir konsept. Ancak, çoğu mikroreaktör tasarımı halen ısıyı çekirdekten buhar türbinlerine iletmek veya fazla ısıyı gidermek için suya ihtiyaç duyuyor. eVinci’nin dikkate değer özelliği ise tamamen su kullanmadan çalışabilmesi.
Westinghouse’un ısı borusu teknolojisi adını verdiği sistem, aktif sistemlerde kullanılan bileşen sayısını azaltarak su bağımlılığını ortadan kaldırmayı başarıyor. Ayrıca, şirketin web sitesinde belirtildiğine göre, riskleri azaltan ve yüksek basınç ya da soğutma sızıntılarına yol açmayan nükleer sınıf ısı borularını üretmeyi başaran ilk şirketlerden biri.
Westinghouse’un TRISO Yakıtı ile güçlendirilen eVinci
eVinci, sadece taşınabilirlik ve kurulum kolaylığı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut enerji altyapısına entegre edilebilme potansiyeline de sahip. Elde edilen ısı, bölgesel ısıtma veya endüstriyel uygulamalar için kullanılabilir. Westinghouse’un TRISO yakıtıyla güçlendirilen eVinci, geleneksel nükleer yakıtlara göre daha dayanıklı olmasıyla da dikkat çekiyor.
Bu yeni nesil mikroreaktör, su kullanmadan enerji üretme potansiyeliyle birlikte, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla bir araya getirilerek çevresel etkileri en aza indirebilir. Ayrıca, 55.000 ton CO2 azaltımıyla 5MWe enerji üretme kapasitesine sahip olması bekleniyor.
Kanada’nın Saskatchewan kentindeki bir araştırma konseyinin onayladığı 80 milyon CAD (59 milyon Dolar) tutarındaki proje, bu türün ilk örneğini inşa etmeyi amaçlıyor. Tesisin 2029’da faaliyete geçmesi bekleniyor.
İlginizi çekebilir: Akkuyu Nükleer Gençlı̇k Bı̇lı̇msel-Pratı̇k Konferansı yapıldı