Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’deki rüzgar enerjisi sektörünün her geçen yıl daha da büyüdüğüne dikkat çekti. Geçen yıl rüzgar enerjisi yatırımları, kurulu güçte 1300 megavata ve yaklaşık 1,3 milyar dolarlık bir tutara ulaşarak hız kazandı. Erden’in açıklamalarına göre, bu yıl yatırım miktarının artması bekleniyor ve depolamalı projelerin lisanslarının alınmaya başlanmasıyla birlikte yatırım seviyesinin 1500 megavatı ve 1,5 milyar doları aşması öngörülüyor. Ayrıca, geçmişten gelen YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı) projelerinin hızlı bir şekilde devreye alınmaya başlaması da bu artışta önemli bir rol oynayacak.
Rüzgar enerjisi yatırımlarının 1,5 milyar doları aşacak gibi görünüyor
Gelecek yıllarda rüzgar enerjisi santralleriyle birlikte elektrik depolama sistemlerine yapılan yatırımların da somutlaşacağını belirten Erden, depolama projelerinin ön lisanstan lisans sürecine geçtikçe ve izin süreçleri tamamlandıkça yatırımların hayata geçmesini umduklarını ifade etti. TÜREB, gelecek yıl 2 bin megavatlık yatırım seviyesine ulaşmayı hedeflerken, sonraki yıllarda her yıl 300-400 megavat artışla 2028-2029’da 3 bin 500 megavat seviyelerinin görüleceğini öngörüyor.

Rüzgar enerjisi ve depolama alanında yabancı yatırımcı ilgisinin Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) ihalelerinde gözlemlendiğini aktaran Erden, özellikle Orta Doğulu ve Çinli yatırımcıların bu ihalelere ilgi gösterdiğini belirtti. Erden, bu seneki YEKA ihalelerinin hem haziran ayında daha erken duyurulması hem de yatırımcılara daha fazla süre tanınmasıyla bu ilgiyi desteklemesi beklendiğini ifade etti. Bu sayede, önümüzdeki ihalede muhtemelen daha fazla yabancı yatırımcı ilgisi görülecek. Depolama projelerinde yabancı yatırımcıların piyasayı anlamaya çalıştığını, enflasyon ve finansmana erişim zorluklarının yatırımları yavaşlattığını kaydeden Erden, ekonomik programın başarılı olmasıyla önümüzdeki yıllarda yabancı yatırımcı ilgisinin daha da artacağını söyledi.
https://futureflow.life/tamamen-elektrikli-toyota-bz5-geliyor/
TÜREB Yatırımcılardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Erinç Kısa, Türkiye’de yakın geçmişte rüzgar ve güneş enerjisinde 33 gigavatlık depolamalı kapasite tahsisinin yapıldığını hatırlatarak, bunun Türkiye’nin ne kadar vizyoner ve öngörülü bir çalışma yaptığını ortaya koyduğunu vurguladı. Kısa, depolamalı sistemlerin faaliyete geçmesiyle elektrik şebekesinin yük dengesine esneklik sağlayacağını ve İspanya örneğindeki gibi arızalara karşı şebekeyi daha stabil hale getireceğini belirtti.
Kısa’nın açıklamasına göre, bütün dünyada elektrik sistemi eskiden üretildiği anda tüketilmek zorunda olan bir sistemdi; ancak depolamanın sağladığı esneklikle artık şebekeye bir miktar esneklik sağlanıyor. Türkiye’de bu yıldan itibaren depolama tesislerinin hızlı bir şekilde sisteme girmeye başlayacağını belirten Kısa, depolama sistemlerinin önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde minimum 5 ila 10 gigavat kapasiteyle devreye girdiğinde, Türkiye’nin elektrik sistemine büyük bir sağlamlık ve esneklik sağlayacağını ifade etti.
Depolamalı sistemlerin üretimi destekleyen ve rüzgar ve güneşte yatırım maliyetlerini düşüren rolüyle bu iki sektörde yatırımları artıracağına dikkat çeken Kısa, bu sayede Türkiye’de tüketicilere daha ucuz elektrik sağlanacağını ve enerjide dışa bağımlılığın azalacağını dile getirdi. Ayrıca, batarya teknolojilerinde Çin etkisiyle maliyette önceki yıllara nazaran ciddi bir düşüş yaşandığını vurguladı. Kısa, “2-3 sene önce megavatsaat başına 500 bin dolar, 1 milyon dolarlar konuşulurken maliyetlerin 200 bin dolarların altına indiğini büyük bir mutlulukla izliyoruz. Yakın gelecekte bu teknolojideki hızlı baş döndürücü gelişmelerle belki megavatsaat başına 150 bin dolarların altına inecek” ifadelerini kullandı. Maliyetlerin düşüşünün yatırımlarda öz kaynak maliyetini de azaltacağına işaret eden Kısa, yenilenebilir enerjide depolama projelerinin desteğiyle maliyetler düştüğünde bunun etkilerinin yakın zamanda yatırım olarak görülebileceğini sözlerine ekledi.