Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 28. Taraflar Konferansı’nda (COP28) gerçekleşen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’nin ikinci gününde, ülkeler küresel iklim hedeflerine ulaşmak adına önemli bir taahhütte bulundular. Bu çerçevede, nükleer enerjiyi üç katına çıkarma deklarasyonu imzalandı. 2050’de nükleer enerji kapasitesinin üç kat artırılması hedeflendi.
22 ülkenin liderliğinde imzalanan bu deklarasyon, küresel sıcaklık artışını sınırlamayı ve 2050’de net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı amaçlıyor. ABD’nin öncülüğünde imzalanan belgeye Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Gana, Macaristan, Japonya, Güney Kore, Moldova, Moğolistan, Fas, Hollanda, Polonya, Romanya, Slovakya, Slovenya, İsveç ve Ukrayna dahil oldu.
ABD İklim Özel Elçisi John Kerry, nükleer enerjiye yapılan yatırımların erişilebilir trilyonlarca dolar olduğunu belirtti. Bu alandaki büyümenin, net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için kritik bir unsur olduğunu vurguladı. Kerry’e göre, nükleer enerji olmaksızın bu hedefe ulaşmak zor.
Nükleer enerji, iklim değişikliğiyle mücadelede güvenli ve etkili bir yol olabilir
Şu anda dünya genelindeki nükleer enerji kapasitesi, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu verilerine göre 375 gigavat seviyesinde. Ancak, 2050’de üç kat artırılması planlanan bu kapasite, karbon emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliği ile mücadele etmek adına önemli bir fırsat sunabilir.
Nükleer enerji, temiz ve düşük karbonlu bir enerji kaynağı olması bakımından dikkate değer. Ancak, bu alandaki büyüme ve yatırımların sadece teknolojik gelişimle değil aynı zamanda güvenlikle de sıkı bir şekilde ele alınması gerekiyor. Bu, sadece çevresel faydaları sağlamakla kalmayıp aynı zamanda uluslararası topluluğun güvenliğini de garanti altına alabilir.
İklim değişikliği: IAEA: Net sıfır nükleer enerji gerektiriyor
