Daha Fazla

    Nissan, dev batarya projesini sonlandırdı!

    Nissan, Japonya’da kurmayı planladığı lityum demir fosfat (LFP) batarya fabrikası projesini iptal ettiğini duyurarak dikkatleri üzerine çekti. Yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım hacmine sahip olan bu proje, şirketin elektrikli araç stratejisinde kritik bir adım olarak görülüyordu. Japon hükümetinin de 384 milyon dolarlık teşvik desteği sağlamayı planladığı tesisin yıllık 5 GWh batarya üretim kapasitesine ulaşması hedefleniyordu. Bu kapasite, özellikle küçük sınıf elektrikli araçlarda kullanılmak üzere maliyetleri düşürmeyi amaçlıyordu.

    Nissan, dev batarya projesini iptal etti!

    Ancak proje, Nissan’ın son dönemde karşı karşıya kaldığı ciddi finansal sorunlar nedeniyle iptal edildi. Şirketin, Mart 2025’te sona erecek mali yıl için yaklaşık 5,2 milyar dolarlık net zarar açıklaması bekleniyor. Bu zararın en önemli nedenleri arasında, özellikle Çin ve Kuzey Amerika gibi büyük pazarlarda yaşanan satış düşüşleri öne çıkıyor. Bu durum, sadece yatırım planlarını değil, şirketin genel stratejisini de yeniden değerlendirmeye itti.

    Fabrika iptali, Nissan’ın elektrikli araçlara geçiş sürecinde önemli bir frene basma anlamına geliyor. Oysa bu yatırım sayesinde batarya üretim maliyetlerinin %20 ila %30 oranında düşürülmesi, şirketin rekabet gücünü artırması bekleniyordu. Bu karar, aynı zamanda Nissan’ın tedarik zinciri üzerindeki kontrolünü güçlendirme hedefini de sekteye uğratmış oldu.

    https://futureflow.life/dunya-2024-yilinda-600-gw-gunes-enerjisi-insa-etti/

    Öte yandan, Nissan tüm zorluklara rağmen tamamen yenilenen LEAF modelini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Crossover benzeri tasarımı ve Tesla’nın şarj ağıyla uyumlu portu ile yeni LEAF, markanın elektrikli araç pazarındaki varlığını güçlendirme çabalarının bir parçası olacak.

    Bu gelişme, Nissan’ın önümüzdeki dönemde daha temkinli, maliyet odaklı ve işlevsel yatırımlara yönelebileceğini gösteriyor. Elektrikli araç pazarında hızla ilerleyen rekabete rağmen, şirketin mevcut mali yapısını dengeye oturtma isteği, uzun vadeli stratejik hamlelerin önüne geçmiş gibi görünüyor.