Çin merkezli Hesai Group, dünyanın en büyük Lidar sensör üreticisi olarak dikkat çekiyor ve 2024 yılında ürün fiyatlarını yarıya indirme planını açıkladı. Bu cesur karar, özellikle uygun fiyatlı elektrikli araçların dahi Lidar teknolojisiyle donatılmasını sağlayarak otonom sürüş sistemlerini daha geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefliyor. Şirketin CEO’su David Li, “Lidar teknolojisinin, hava yastığı ve emniyet kemeri gibi bir standart güvenlik bileşeni haline geleceği bir geleceğe doğru ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.
Elektrikli araçlar için Lidar’ın yeni dönemi
Hesai Group’un yeni nesil Lidar modeli ATX, 200 doların altında bir fiyat etiketiyle 2024 yılında piyasaya sürülecek. Bu, mevcut AT128 modelinin yarı fiyatına denk geliyor. Şirket, bu fiyat indiriminin arkasındaki temel faktörlerin kendi geliştirdiği çip teknolojisi ve üretim süreçlerindeki verimlilik artışı olduğunu açıkladı. Hesai, bu stratejiyle elektrikli araçlarda Lidar kullanım oranını %40’a çıkarmayı hedefliyor. Çin’de şu anda bu oran %24 seviyesinde.
Lidar sensörleri, lazer ışınları kullanarak aracın çevresini üç boyutlu bir şekilde tarıyor ve engelleri algılayarak sürüş güvenliğini artırıyor. Özellikle gelişmiş sürüş destek sistemleri (ADAS) için hayati bir bileşen olarak kabul edilen bu teknoloji, otonom araçların daha güvenli ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Yeni fiyatlandırma, düşük bütçeli araç üreticilerinin dahi bu teknolojiyi benimsemesine olanak tanıyacak.
Hesai Group, fiyat indirimi politikasının yanı sıra üretim kapasitesini de artırmayı planlıyor. Şirket, Hangzhou’daki fabrikasında üretimi iki katından fazla artırarak yıllık 1,5 milyon adede ulaşmayı hedefliyor. 2024 yılı sonunda kara geçmeyi bekleyen firma, özellikle Çin’de Li Auto ve BYD gibi dev üreticilere yaptığı tedariklerle güçlü bir büyüme kaydediyor. Şirketin üçüncü çeyrekte Lidar satışları üç kattan fazla artarak 130.000 adede ulaştı.
Hesai’nin yeni fiyat politikası ve üretim hedefleri, Lidar teknolojisinin küresel otomobil sektöründe daha hızlı benimsenmesine öncülük edebilir. Şirketin attığı bu adım, otonom sürüş teknolojilerinin yaygınlaşmasını hızlandırırken, elektrikli araç pazarında da önemli bir dönüm noktası yaratacak gibi görünüyor.