Kuzey Denizi, Avrupa’nın iklim hedeflerine ulaşmada kilit bir rol oynayacak olan yeni offshore rüzgar sistemlerinin gelişimine odaklanıyor. 2040’ların ortalarına kadar Avrupa’nın enerji sisteminin net sıfır emisyonlara ulaşması gerekiyor. Kuzey Denizi’nin offshore rüzgar enerjisi üretimindeki rolünün geliştirilmesi için zaman dar ve uluslararası bir koordinasyon gerekiyor.
Kuzey Denizi offshore rüzgar enerjisi için önemli konumda
Offshore elektrolizlerin hızla geliştirilmesi, yüksek gerilimli doğru akım (DC) elektrik bağlantılarının hızlandırılmış bir şekilde yaygınlaştırılmasını ve elektrik ile hidrojen için güçlü bağlantıları güçlendirmeyi desteklemeli. Ayrıca, tuz mağaralarında ve boş gaz alanlarında offshore hidrojen depolama, değerli bir tamamlayıcı olabilir.
Avrupa’nın 2040 iklim hedeflerine ulaşmada offshore rüzgar enerjisinin büyük bir rol oynayacağı öngörülüyor. Üye ülkeler, 2040’a kadar 215-248 GW offshore rüzgar kapasitesi kurmayı ve bu, mevcut AB elektrik kullanımının üçte birine denk gelen enerjiyi üretmeyi kabul etti.
Önemli bir nokta da yeşil hidrojen üretimi. Yenilenebilir Enerji Direktifi’nin (RED3) gözden geçirilmesine dair son anlaşma, 2035’e kadar endüstride kullanılan hidrojenin yüzde 60’ının yenilenebilir elektrikle üretilmesini şart koştu.
Offshore rüzgar enerjisinin büyük kapasitelerini entegre ederek, hidrojen üretimi için elektrolizer’ları kıyıya yakın konumlandırmak, gereksiz kara tabanlı iletim hatları inşa etmekten kaçınmak için önemlidir. Kuzey Denizi, tuz mağaraları ve boş gaz alanları ile büyük ölçekli hidrojen depolama potansiyeline sahip.
Avrupa’nın hedeflerine ulaşmak için güçlü ve birbirine bağlı bir enerji sistemine ihtiyaç duyuluyor. Bu, yeni bağlantıların kurulması ve offshore rüzgar enerjisi bağlanması için uluslararası koordinasyon gerekiyor.
İlginizi çekebilir: Offshore rüzgar enerjisi pazarı 100 milyar dolara yaklaşıyor