Düşen güneş enerjisi ve batarya maliyetleri, kömür ve petrol kullanımını azaltarak bu yıl küresel enerji sektöründen kaynaklanan karbon dioksit emisyonlarının zirveye ulaşmasına neden olabilir. Danışmanlık şirketi DNV’nin yayımladığı rapora göre, enerji sektörü kaynaklı küresel karbon dioksit (CO2) emisyonları bu yıl zirve yapacak. Güneş enerjisi ve batarya teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, kömür ve petrol gibi fosil yakıtların kullanımını azaltarak bu sürece katkı sağlıyor. Geçen yıl dünya genelinde CO2 emisyonları rekor seviyeye ulaşmış ve 1,5 santigrat derecelik küresel ısınma sınırını koruma hedefi tehlikeye girmişti.
Emisyonların zirve yapması bir dönüm noktası olacak
DNV’nin raporunda, bu yıl CO2 emisyonlarının zirve yapmasının insanlık için önemli bir dönüm noktası olduğu vurgulandı. Ancak raporda, emisyonların bu zirve seviyesinden yavaş bir şekilde düşmesi durumunda, yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmanın 2,2 santigrat dereceye ulaşma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. Bu da iklim değişikliğiyle mücadelede daha hızlı ve etkin adımlar atılması gerektiğini ortaya koyuyor.
DNV’nin grup başkanı ve CEO’su Remi Eriksen, “Güneş enerjisi ve batarya teknolojileri, enerji dönüşümünü beklenenden daha hızlı bir şekilde yönlendiriyor. Emisyonların zirve yapması önemli bir dönüm noktası, ancak asıl odaklanmamız gereken nokta emisyonların ne kadar hızlı düşeceği ve enerji dönüşümünü hızlandırmak için mevcut araçları kullanmak” dedi.
2023 yılında yeni güneş enerjisi kurulumları %80 artarak 400 gigawatt’a (GW) ulaştı. Bu, birçok bölgede güneş enerjisinin kömürden daha ucuz hale geldiğini gösteriyor. Aynı zamanda batarya fiyatlarındaki %14’lük düşüş, 24 saatlik güneş ve depolama enerjisini daha erişilebilir kılarak enerji sektöründe devrim niteliğinde bir değişime yol açtı. Batarya fiyatlarının düşmeye devam etmesiyle birlikte elektrikli araçlar da daha ucuz hale gelecek ve yaygınlaşma hızları artacak.
Çin, dünya genelinde en büyük kömür tüketicisi ve CO2 emisyonu üreticisi olmaya devam etse de, yenilenebilir enerjiye geçişte önemli adımlar atıyor. 2023 yılında, küresel güneş enerjisi kurulumlarının %58’i ve yeni elektrikli araç alımlarının %63’ü Çin’de gerçekleşti. Ülkenin fosil yakıtlara bağımlılığının hızla azalması bekleniyor, çünkü güneş ve rüzgar enerjisi yatırımlarını hızla artırıyor.
Enerji sektörüne ilişkin bu yılki raporlarında, BP gibi büyük enerji şirketleri de CO2 emisyonlarının bu on yılın ortasında zirveye ulaşacağını öngörüyor. Shell’in tahminlerine göre ise enerji kullanımı, sanayi süreçleri ve arazi kullanımı kaynaklı CO2 emisyonları 2030 yılında 2010 seviyelerinin %10 üzerinde zirve yapabilir. Bu tahminler, enerji sektörünün dönüşüm sürecinin hızlandırılması gerektiğini ortaya koyuyor.
Gelecekte, fosil yakıtların enerji üretimindeki payının hızla azalması ve yenilenebilir enerji teknolojilerinin yaygınlaşması, küresel emisyonların düşürülmesi için kritik bir öneme sahip olacak. Ancak, bu dönüşümün hızı ve kapsamı, iklim değişikliğiyle mücadelede belirleyici olacak. Emisyonların bu yıl zirveye ulaşması, insanlık için önemli bir adım olsa da, küresel ısınma hedeflerine ulaşmak için daha kararlı ve hızlı adımlar atılması gerekiyor.