COP28 iklim zirvesinin geliştiği bu dönemde, UNCTAD’ın yayınladığı bir rapor, temiz enerji teknolojileri için hayati öneme sahip olan kritik minerallerin ticaretine odaklanarak dikkatleri çekiyor. Kritik mineral pazarı, yeşil enerji geçişi için kritik bir rol oynuyor ve UNCTAD’ın raporu, bu stratejik kaynakların ticaretindeki önemli dinamikleri vurguluyor.
Temiz enerji teknolojilerinde kritik mineral pazarı ve önemi
UNCTAD’ın son yayınladığı rapor, lityum, kobalt ve grafitten oluşan ticaret akışlarını, elektrikli araç (EV) pilleri için küresel değer zincirleri üzerinden analiz ederek, bu mineralleri zengin gelişmekte olan ülkeler için fırsatları ve zorlukları ortaya koyuyor.
Net sıfır emisyon senaryosunda, lityum için yüzde 454, kobalt için yüzde 115 gibi yüksek oranlarda talep artışı öngörülüyor. Özellikle Afrika’daki gelişmekte olan ülkeler, EV’ler için gereken küresel maden rezervlerinin yüzde 19’una sahip olmaları nedeniyle, bu yeşil patlamadan yerinde mineral işleme ile faydalanabilirler.
UNCTAD Genel Sekreteri Rebeca Grynspan, enerji geçişini, mineral zengini gelişmekte olan ülkelerin yeni endüstrilerini güçlendirmek ve küresel değer zincirlerindeki konumlarını iyileştirmek için bir fırsat olarak vurgularken, rapor, Demokratik Kongo’nun kobaltına yerinde değer ekleyerek ekonomik başarı elde ettiğini vurguluyor.
Yerinde değer eklemeyi teşvik ederken Grynspan, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir ve şeffaf madencilik sözleşmelerine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, kritik minerallerin talebine etkili bir şekilde cevap vermek için daha iyi madencilik anlaşmaları ve teknoloji erişimi için uluslararası destek gerekliliğini vurguluyor.
İlginizi çekebilir: Türkiye’de enerji ithalatı yıllık yüzde 36 azaldı