Daha Fazla

    Kömür santrali projeleri azalıyor

    E3G düşünce kuruluşu tarafından yayımlanan “Closing in on No New Coal: The Final Push” başlıklı yeni rapora göre, dünya “yeni kömür yok” hedefine her zamankinden daha yakın. Rapor, 2015 Paris Anlaşması’ndan bu yana planlanan kömür santrali projelerinde yaşanan büyük düşüşü ortaya koyarken, bazı ülkelerde hâlâ yeni yatırımların sürmesinin küresel iklim hedefleri açısından risk oluşturduğunu vurguluyor.

    Kömür santrali projeleri azalmaya başladı

    E3G’nin analizine göre, son on yılda dünyada planlanan kömür santrali kapasitesi yüzde 65 oranında azaldı. Çin dışındaki ülkelerde bu düşüş yüzde 74’e ulaştı. Bugün itibarıyla 164 ülke, ya yeni kömür projesi planlamıyor ya da resmen “No New Coal” taahhüdünde bulunmuş durumda. 2024 yılında devreye alınan yeni enerji kapasitesi içinde güneş ve rüzgârın payı yüzde 87’ye, kömürün payı ise yalnızca yüzde 3’e geriledi.

    Buna karşın, halen 29 ülke yeni kömür santrali planlıyor ve bu projelerin yüzde 96’sı yalnızca 11 ülkede yoğunlaşıyor. OECD ülkeleri ve Latin Amerika’da ise Paris Anlaşması sonrasında yeni kömür yatırımları neredeyse tamamen durmuş durumda. Nitekim OECD ve AB ülkelerinde 2019’dan bu yana tek bir yeni kömür santrali inşa edilmedi. Ancak Çin, hâlâ dünya genelinde planlanan kömür kapasitesinin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor. Bu da Çin’in enerji dönüşüm hızının küresel iklim hedefleri açısından belirleyici olacağını gösteriyor.

    Türkiye açısından rapor önemli bir fırsata işaret ediyor. E3G, Türkiye’nin son yıllarda fiilen yeni kömür projelerini durdurduğunu ancak henüz resmi olarak “No New Coal” taahhüdüne katılmadığını belirtiyor. Kuruluşa göre Türkiye’nin bu adımı atması, net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracak, uluslararası yatırımcı güvenini artıracak ve olası COP31 ev sahipliği adaylığını güçlendirecek. Uzmanlar ayrıca, Türkiye’nin geniş güneş ve rüzgâr potansiyelini enerji dönüşümünü hızlandırmak için stratejik biçimde değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor.

    E3G’nin değerlendirmesi, küresel ölçekte kömürden çıkış sürecinin son aşamasına yaklaşıldığını ortaya koyuyor. Ancak bu hedefe tam olarak ulaşılabilmesi için özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansman, teknoloji transferi ve enerji güvenliği konularında daha güçlü uluslararası destek gerekiyor. Raporun sonuç bölümünde, kararlı bir küresel irade ve koordinasyonla “yeni kömür döneminin” tamamen sona erdirilebileceği ifade ediliyor.