Japonya, açık deniz rüzgâr enerjisi projelerinde yaşanan durgunluğu aşmak ve yatırımcıların ilgisini artırmak amacıyla mevcut düzenlemeleri daha cazip hale getirmeyi planlıyor. Ülke, 2040 yılına kadar 45 gigawatt açık deniz rüzgâr enerjisi kapasitesine ulaşmayı hedefliyor ancak şu ana kadar bu hedefin yalnızca onda biri için yatırımcı bulunabildi. Artan maliyetler, geciken projeler ve yatırımcıların pazardan çekilmesi gibi sorunlar, hükümeti yeni teşvik mekanizmaları üzerinde düşünmeye yöneltti.
Japonya, açık deniz rüzgar enerjisi kurallarını yumuşatıyor
2021’de yapılan ilk devlet destekli açık deniz rüzgâr enerjisi ihalesini kazanan Mitsubishi Corp henüz sahada çalışmalara başlamadı ve şimdiden 300 milyon doların üzerinde zarar açıkladı. Danimarkalı Orsted ve Shell gibi uluslararası devlerin Japonya pazarından çekilmesi veya operasyonlarını daraltması da sektörün karşılaştığı zorlukları gözler önüne serdi. Bu gelişmelerin ardından Japon hükümeti, sektör temsilcileriyle bir araya gelerek mevcut politikaları gözden geçiriyor.

Gündemdeki değişiklikler arasında, projelerin işletme süresinin 30 yıldan 40 yıla çıkarılması, yabancı gemilerin Japonya kıyılarında faaliyet göstermesini kolaylaştıracak kabotaj düzenlemelerinin gevşetilmesi, uzun vadeli elektrik satış sözleşmeleriyle yatırımcıya finansal güvence sağlanması ve çeşitli vergi teşviklerinin sunulması yer alıyor. Ayrıca, sabit fiyat garantisi veren mevcut sistemden piyasa fiyatı üzerine ek destek sağlayan “primli alım” modeline geçilmesi de değerlendiriliyor.
https://futureflow.life/xiaomi-elektrikli-arac-sektorunde-yukselmeye-basladi/
Buna rağmen bazı yabancı şirketler Japonya pazarındaki potansiyelden vazgeçmiş değil. Alman enerji şirketi RWE, İspanyol Iberdrola ve İngiliz BP gibi firmalar projelerle ilgilenmeye devam ediyor ancak sürecin yavaş ilerleyeceğini öngörüyor. Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı ise yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmakta zorluk yaşandığını kabul ederken, artan elektrik talebi karşısında sıvılaştırılmış doğalgaz ithalatının da yeniden gündeme alınabileceğini belirtiyor. Tüm bu adımlar, Japonya’nın temiz enerjiye geçişte daha dengeli ve gerçekçi bir strateji benimsemeye başladığını gösteriyor.