İşsizlik, günümüzün en büyük sosyo-ekonomik sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmakta. Ancak, bu soruna karşı en büyük silahlardan biri, temiz enerji devriminin sağlayabileceği istihdam fırsatları olabilir. Imperial College London (ICL) öncülüğünde sürdürülen bir çalışma Amerika Birleşik Devletleri’nin karbon emisyonsuz ekonomiye doğru olan yolculuğunun istikrarlı bir istihdam artışı yaratacağını vurguluyor.
Temiz enerjiye geçiş ABD’deki iş olanaklarını artırabilir
Birçok ülke şu anda sürdürülebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak çevresel etkileri en aza indirgemeye ve enerji ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Bu çabalar, gelecek nesiller için daha temiz bir dünya yaratma amacını taşıyor.
ABD’nin temiz enerjiye geçişe yönelik çabaları ise özellikle yürürlükte olan 2022 Enflasyon Azaltma Yasası ile destekleniyor. Bu noktada ABD, karbon emisyonlarını en aza indirgemeye odaklanıyor. ICL tarafından gerçekleştirilen çalışma, ABD elektrik sistemi için karbonsuz senaryoları dikkate alarak Amerika Birleşik Devletleri’nin çeşitli eyaletlerinde olası istihdam değişikliklerini inceliyor.
Sonuçlar, karbon emisyonlarını azaltmanın ABD özelinde genellikle istihdam artışına yol açacağını ortaya çıkarsa da fosil yakıt üretimine büyük ölçüde bağımlı olan eyaletlerin madencilik işlerinde azalmalar yaşayabileceğini gösteriyor.
Imperial College London Çevre Politikası Uzmanı Judy Jingwei Xie, “Genel olarak, analizimiz iyi bir haber: Enflasyon Azaltma Yasası gibi son politikalar istikrarlı istihdam artışına yol açacak. Bazı eyaletler şu anda fosil yakıt üretimine oldukça bağımlı, bu nedenle bu sorunun önüne geçmeleri ve temiz enerji devriminin liderlerine dönüşmek için bu durumdan faydalanmaları için mevcut araçlar var” dedi.
Yapılan analizlerde, ABD Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı’nın Bölgesel Enerji Geliştirme Sistemi (ReEDS) modeli kullanıldı. Bu model, gelecekteki enerji sistem senaryolarını içeren bir yapıya sahip. Bu senaryolarda, eyaletler arasındaki istihdam etkilerini modellemek için enerji profilleri ve demografik verileri dikkate alındı.
Bu çalışmanın baş yazarı ve ICL’de yenilenebilir enerjiler özelinde öğretim üyesi olan Iain Staffell, “Enerji sistemini küresel olarak dönüştürmek için pek çok yeni şeyin inşa edilmesi gerekiyor ve ABD’deki Enflasyon Azaltma Yasası, büyük şirketlerin bu değişimi gerçekleştirmesi için bazı temel koşulları yarattı” dedi.
“Amerika Birleşik Devletleri ve Çin bu konuda önde gidiyorlar ve eğer Birleşik Krallık olarak bu nimetten pay almak istiyorsak, istihdamı artırabilir ve karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine ilerleyebiliriz. Bu amaçla temiz enerjiye hızlı bir geçiş için benzer politikalara ihtiyacımız var.” sözlerini ekledi.
İlginizi çekebilir: Uzayda güneş paneli olur mu? Neden olmasın…
