İngiltere ve Avrupa Birliği (AB), temiz enerjiye geçişi hızlandırmak amacıyla yabancı petrol ve gaz operasyonları ile kömür madenciliği için sağlanan sübvansiyonları sona erdirmeye kararlı. Fosil yakıtlara yapılan finansmanın kesilmesi, iklim hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir adım. Bu adım, OECD’nin Paris merkezindeki müzakerelerde hararetli tartışmalara neden oldu.
OECD ülkelerinin ihracat kredi kuruluşları, 2018 ile 2020 yılları arasında kömür, petrol ve gaz projelerini desteklemek için yılda yaklaşık 41 milyar dolar harcadı. Bu miktar, temiz enerjiye verilen desteğin yaklaşık beş katı. Bu sübvansiyonlar, Mozambik’ten Kanada’ya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne kadar birçok ülkeye gitti.
OECD’nin ihracat kredilerine yönelik düzenlemelerde yapılacak değişiklikler, gönüllülük esasına dayalı olacak. Bu nedenle, büyük fosil yakıt finansörleri olan üye devletler arasında bir anlaşma yapılması gerek. Ayrıca anlaşmaya imza atacak ülkeler, ihracat kredi kuruluşlarının yurtdışındaki fosil yakıtları finanse etmesini sınırlandırmaya çalışacak.
Fosil yakıtlara yapılan destek azalıyor
Birçok zengin ülke, yurtdışında kömürle çalışan elektrik üretimi için sübvansiyonları 2021’de sonlandırma taahhüdünde bulundu. Bu, temiz enerji geçişini hızlandırma yolunda önemli bir adım ve diğer ülkeleri de aynı yönde adım atmaya teşvik etti.
İngiltere ve AB’nin, fosil yakıtlara yönelik sübvansiyonları sonlandırma taahhüdü, küresel iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Bu adım, temiz enerjiye geçişin hızlanmasını ve fosil yakıt endüstrisine yapılan finansmanın azalmasını destekliyor. Ancak, diğer ülkelerin de benzer adımlar atması ve uluslararası işbirliği ile iklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede daha fazla ilerleme sağlanması gerekiyor.
İlginizi çekebilir: Fosil yakıt talebi zirveye çıkacak, Çin kilit noktada!
