PwC’nin Strategy& ekibi tarafından yayımlanan “Elektrikli Araç Satış İncelemesi 3. Çeyrek 2025” raporu, küresel otomotiv pazarında önemli bir dönüm noktasına ulaşıldığını ortaya koydu. Rapora göre, 2025’in üçüncü çeyreğinde tamamen elektrikli araçların (BEV) satışları geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 35 arttı ve toplam satışların yüzde 21’ine ulaştı. Böylece dünya genelinde satılan her beş otomobilden biri tamamen elektrikli hale geldi.
Her beş araçtan biri tamamen elektrikli
Rapor, bu büyümenin en büyük itici gücünün Çin olduğunu gösteriyor. Çin’de BEV satışları yıllık bazda yüzde 36 artışla üç milyon adedin üzerine çıktı ve ülkenin elektrikli araç pazar payı yüzde 34’e yükseldi. Avrupa Birliği’nin en büyük beş otomotiv pazarı olan Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve İspanya’da ise elektrikli araç satışları yüzde 32 arttı. Almanya yüzde 45’lik artışla başı çekerken, Birleşik Krallık’ta BEV modelleri toplam pazarın yüzde 23’ünü oluşturdu.

Amerika Birleşik Devletleri’nde elektrikli araç satışları yüzde 22 yükselerek toplam satışların yüzde 10’una ulaştı. Bu oran, ABD tarihinde ilk kez çift hanelere çıktı. PwC analistleri, artışta Eylül ayı sonunda sona eren vergi teşviklerinin etkili olduğunu belirtiyor. Asya genelinde de elektrikli araç dönüşümü hız kazandı. Güney Kore’de BEV satışları yüzde 86 artarak pazar payını yüzde 18’e taşıdı. Japonya’da ise hibrit araçların üstünlüğü devam ediyor ve tamamen elektrikli modellerin payı sınırlı kalıyor.
Rapor, hibrit araçların da bazı pazarlarda yeniden ivme kazandığını ortaya koyuyor. Özellikle ABD’de hibrit modellerin satış artışı dikkat çekiyor. İçten yanmalı motorlu araçların küresel pazar payı ise azalmayı sürdürüyor.
PwC Strategy& değerlendirmesine göre, elektrikli araçlardaki büyüme eğilimi önümüzdeki dönemde de devam edecek. Artış, hükümet teşvikleri, pil maliyetlerindeki düşüş ve şarj altyapısındaki gelişmelerle destekleniyor. Ancak rapor, bu geçişin bölgelere göre farklı hızlarda ilerlediğine dikkat çekiyor. Altyapı yatırımları, enerji fiyatları ve pil üretim kapasitesi gibi faktörler, önümüzdeki yıllarda küresel otomotiv endüstrisinin dönüşümünde belirleyici rol oynamayı sürdürecek.








