Daha Fazla

    Güneş enerjisi santrallerinde yapay zekayla arıza tespiti yapılacak!

    Türkiye’de güneş enerjisi altyapısının verimliliğini artırmaya yönelik dikkat çekici bir proje hayata geçiriliyor. Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi’nin öncülüğünde başlatılan çalışmada, güneş enerjisi santrallerinde meydana gelen arızaların daha hızlı ve doğru şekilde tespit edilmesi için yapay zeka destekli yeni bir sistem geliştiriliyor. Proje, Malatya Turgut Özal, Fırat ve İskenderun Teknik üniversitelerinden akademisyenlerin de katılımıyla disiplinler arası bir iş birliği çerçevesinde yürütülüyor.

    Güneş enerjisi santrallerinde yapay zekayla arıza tespiti yapılıyor

    Sistem, insansız hava araçlarına (İHA) entegre edilecek gelişmiş görüntü işleme teknolojileri ve otonom uçuş algoritmalarıyla çalışacak. Bu sayede güneş enerjisi santralleri, insan müdahalesine gerek kalmadan yüksek doğrulukla taranabilecek. İHA’lar tarafından toplanan görüntüler, yapay zeka algoritmalarıyla analiz edilerek arızaların türü, konumu ve zamanı otomatik olarak belirlenecek. Proje, TÜBİTAK 1001 programı kapsamında destekleniyor ve 30 aylık bir süre zarfında tamamlanması planlanıyor.

    Güneş enerjisi santrallerinde yapay zekayla arıza tespiti yapılıyor.

    Çalışmanın ilk aşamasında Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yer alan santrallerde uygulamalar yapılacak. Bu bölgelerin farklı çevresel koşulları göz önünde bulundurularak geliştirilecek sistem, bölgesel arıza tiplerinin haritalandırılmasını da sağlayacak. Böylece sadece mevcut arızaların giderilmesi değil, aynı zamanda gelecekte yapılacak bakım ve yatırım planlarının da daha sağlıklı verilere dayanarak hazırlanması mümkün olacak.

    https://futureflow.life/elektrikli-araclarda-batarya-devrimi-yasanabilir/

    Projeyi yürüten Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Açıkgöz, geliştirilen teknolojinin enerji verimliliğine doğrudan katkı sunacağını belirtti. Açıkgöz, İHA’lara entegre edilen yapay zeka sistemleri sayesinde panellerde oluşan her türlü arızanın anında tespit edilebileceğini ve bu sayede santrallerin performansının optimize edileceğini ifade etti. Ayrıca dışa bağımlılığın azalacağını, bakım süreçlerinin sadeleşeceğini ve ciddi zaman tasarrufu sağlanacağını vurguladı.

    Bu proje, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki dijitalleşme sürecini hızlandırma potansiyeli taşırken, aynı zamanda yerli teknolojilerin geliştirilmesine yönelik atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.