Güneş enerjisi, küresel enerji piyasasında hızla yükselen bir yıldız olmaya devam ediyor ve kapasite her gün artmaya devam ediyor. Güneş panellerinin maliyetlerinin düşmesi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte, güneş enerjisi santralleri dünya genelinde adeta bir mantar gibi çoğalıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2024 yılı verilerine göre, küresel güneş enerjisi kapasitesi 1 teravatı aşarak önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Bu, güneş enerjisinin temiz ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak konumunu daha da güçlendirdiğini gösteriyor.
Güneş enerjisi kapasitesi 1 teravatı aştı
Güneş enerjisi santrallerinin yaygınlaşmasının birçok olumlu etkisi bulunuyor. Öncelikle, bu santraller enerji güvenliğini artırıyor ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltıyor. Özellikle enerji ithalatına bağımlı ülkeler için güneş enerjisi, enerji maliyetlerini düşürerek ekonomik büyümeye katkı sağlıyor. Ayrıca, güneş enerjisi santrallerinin kurulumu ve işletimi binlerce yeni iş imkanı yaratıyor. Bu da yerel ekonomilere can suyu oluyor ve bölgesel kalkınmayı destekliyor.
Güneş enerjisi, sadece ekonomik değil aynı zamanda çevresel açıdan da büyük faydalar sağlıyor. Güneş panelleri, çalışırken herhangi bir zararlı atık üretmiyor ve sera gazı emisyonlarına neden olmuyor. Bu da iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynuyor. Özellikle kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtların yerini alan güneş enerjisi, hava kirliliğini azaltarak insan sağlığına olumlu etkilerde bulunuyor.
Örneğin, Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler, güneş enerjisi yatırımlarında dünya lideri konumunda bulunuyor. Bu ülkelerde kurulan büyük ölçekli güneş enerjisi çiftlikleri, milyonlarca hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede.
İlginizi çekebilir: Norveç, Ukrayna’ya enerji desteği sağlıyor!