Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’nin enerji dönüşümünde kritik bir yere sahip olan depolamalı rüzgâr ve güneş yatırımlarının gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, bu projelerin 35 milyar doları aşan yatırım hacmiyle ülke için önemli bir sıçrama niteliği taşıdığını ifade etti. TÜREB’in açıklamasında, 11 Kasım’da Resmi Gazete’de yayımlanan karar doğrultusunda, elektrik üretim lisansı bulunan şirketlerin 1 Aralık 2025 – 28 Şubat 2026 tarihleri arasında TEİAŞ ve dağıtım şirketlerine başvurarak mevcut anlaşma güçlerinin üzerinde ürettikleri elektriği şebekeye verebilmesinin yolunun açıldığı aktarıldı. Erden, bu kararın arz güvenliğine yönelik devlet kararlılığını net biçimde ortaya koyduğunu vurguladı.
Depolamalı rüzgar ve güneş yatırımları enerjisi hız kazanmalı
Rüzgâr ve güneş santrallerinin verimliliğini artırmak için yapılan ek mekanik veya DC güç yatırımlarının belirli bir süre idari sınırlardan muaf tutulmasının önemli bir gelişme olduğunu dile getiren Erden, depolamalı enerji santrallerinin dışa bağımlılığı azaltmada, net sıfır hedefi doğrultusunda ilerlemede ve tüketicilere daha uygun maliyetli elektrik sunmada stratejik bir rol taşıdığını söyledi. Bu projelerin iletim ve dağıtım sistemine hızla entegre edilmesinin, yenilenebilir kaynakların sisteme çok daha güçlü şekilde dahil edilmesini sağlayacağını ifade eden Erden, her yıl düzenlenecek 2.500 MW’lık YEKA yarışmalarıyla yerli ekipman destekli bir model içinde 10 yılda 25 bin MW yenilenebilir kapasitenin sisteme kazandırılabileceğini belirtti.

Temmuz 2024’te yürürlüğe giren “Süper İzin Kanunu”nun sektörde bürokratik engelleri ortadan kaldırarak yeni bir dönemin kapısını açtığını hatırlatan Erden, ikincil düzenlemelerin de zaman kaybetmeden tamamlanması gerektiğini söyledi. Bu adımların yatırım süreçlerinde yaşanan gecikmeleri azaltarak depolamalı rüzgâr ve güneş santrallerinin çok daha hızlı devreye alınmasına katkı sağlayacağını vurguladı. Son iki yılda yaşanan kuraklık nedeniyle hidroelektrik üretiminde önemli düşüşler gözlendiğini hatırlatan Erden, bu durumun depolamalı yenilenebilir enerji projelerinin aciliyetini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti.
Erden, 2035 enerji hedeflerine ulaşmada en kritik aşamalardan biri olan depolamalı rüzgâr ve güneş projelerinin, ilgili tüm kurumların uyum içinde çalışmasıyla hızlı bir şekilde gerçeğe dönüşeceğine inandıklarını dile getirdi.








