Daha Fazla

    Deniz üstü rüzgar enerjisinde rekor geliyor

    Dünya genelinde deniz üstü rüzgâr enerjisi yatırımları, önümüzdeki beş yıl içinde büyük bir ivme kazanacak. Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember ve Global Offshore Wind Alliance (GOWA) tarafından yayımlanan yeni analiz, küresel rüzgâr kapasitesinin 2030’a kadar üç katına çıkabileceğini ortaya koyuyor. ABD’deki piyasa belirsizliklerine rağmen, dünya genelinde deniz üstü rüzgâr projelerinde güçlü bir büyüme dalgası yaşanıyor.

    Deniz üstü rüzgar enerjisinde rekor kırılacak

    Bugün itibarıyla küresel deniz üstü rüzgâr kurulu gücü 83 GW seviyesinde bulunuyor. Analize göre, 27 ülke, 27 alt-ulusal yönetim ve 3 bölge 2030’a kadar toplam kapasiteyi ciddi oranda artırmayı hedefliyor. Bu hedefler doğrultusunda özellikle Avrupa kıtası, enerji dönüşümünde lider konumunu koruyor. Avrupa genelinde 15 ülke, 2030’a kadar 99 GW yeni kapasite inşa etmeyi planlıyor. Bu adımlar, Avrupa’nın yenilenebilir enerjiye geçişteki kararlılığını bir kez daha gösteriyor.

    Asya tarafında ise dikkat çekici bir yükseliş söz konusu. Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan ve Vietnam gibi ülkeler toplamda 100 GW’a yakın deniz üstü rüzgâr kapasitesi hedefliyor. Bu büyüme, Asya’yı Avrupa’dan sonra ikinci büyük offshore rüzgâr merkezi haline getirebilir. ABD’de ise 2030 için belirlenen 30 GW hedefi resmiyetini korusa da, son dönemde yaşanan politika değişiklikleri ve finansal zorluklar süreci yavaşlatıyor. Yine de 11 ABD eyaleti, ulusal hedefin neredeyse üç katı olan 84 GW kapasite planıyla dikkat çekiyor.

    Dünyanın en büyük enerji üreticilerinden Çin ise yeni dönem planlarıyla öne çıkıyor. Henüz resmi bir ulusal hedef belirlememiş olsa da, 2026–2030 döneminde her yıl en az 15 GW deniz üstü rüzgâr santrali kurmayı hedefliyor. Bu, önceki dönemin yıllık ortalamasının neredeyse iki katına denk geliyor. Çin dışındaki ülkelerin toplam hedefi 263 GW’a ulaşmış durumda; bu da küresel kapasitenin 2030’a kadar üçe katlanabileceğine işaret ediyor.

    Türkiye de bu dönüşümde yerini alıyor. 2035 yılına kadar 5 GW deniz üstü rüzgâr kapasitesi oluşturma hedefi, Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı (NDC) belgelerinde resmiyet kazandı. Henüz faaliyete geçmiş bir tesis bulunmasa da, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde yürütülen YEKA modeli kapsamında ilk büyük ölçekli ihalenin hazırlıkları sürüyor. Özellikle Ege ve Marmara kıyılarında yapılan ölçüm ve fizibilite çalışmaları, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini güçlendiriyor. Uzmanlara göre, yalnızca Ege Denizi’nde 11 GW, ülke genelinde ise yaklaşık 75 GW teknik potansiyel bulunuyor.

    Ember Kıdemli Analisti Dave Jones, deniz üstü rüzgâr kapasitesinin şu anda 73 milyon hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabildiğini belirterek, “Yeni hedef belirlemek ya da mevcut hedefleri büyütmek isteyen ülkeler için mesaj net: Şimdi harekete geçme zamanı. Bu adım, temiz enerji büyümesinde yeni bir dalgayı başlatacak” dedi. GOWA Genel Sekreteri Amisha Patel ise, ekonomik ve tedarik zinciri zorluklarına rağmen sektörün güçlü bir temele sahip olduğunu vurguladı: “Deniz üstü rüzgâr, enerji dönüşümünün merkezinde yer alıyor. Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak, büyük ölçekli yatırımlarla mümkün olacak. Bunun için hükümetler, yatırımcılar ve özel sektör birlikte hareket etmeli.” Patel ayrıca, politika reformlarının enerji güvenliği, sanayi büyümesi ve iklim direnci açısından deniz üstü rüzgârın potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarabileceğini ifade etti.