Elektrikli araçlar dünya genelinde hızla yaygınlaşırken, otomotiv markaları da bu dönüşüme ayak uyduruyor. Dacia CEO’su Denis Le Vot, markanın en popüler modeli olan Sandero’nun 2027 yılı sonlarında tanıtılacak yeni nesil versiyonuyla tamamen elektrikli bir seçeneğe kavuşacağını açıkladı. Geçtiğimiz yıl Avrupa’nın en çok satan modeli olan Sandero, bu hamleyle elektrikli araç pazarında da iddialı olmayı hedefliyor.
Renault Grubu’nun platformu üzerine inşa edilecek
Dacia’nın bağlı olduğu Renault Grubu, son yıllarda elektrikli araç platformları üzerinde yoğun çalışmalar yürütüyor. Yeni Renault 4 ve 5 modelleri, AmpR Small adlı platform üzerine inşa edilirken, elektrikli Sandero’nun da bu platformun bir türevini kullanması bekleniyor. Bu strateji, grup içindeki maliyetleri düşürürken aynı zamanda elektrikli araçların üretim süreçlerini daha verimli hale getiriyor.
Dacia’nın elektrikli araç macerası, popüler Spring modeliyle başlamıştı. Spring, uygun fiyatlı bir elektrikli araç alternatifi olarak piyasada önemli bir yer edindi. Şimdi ise Sandero’nun elektrikli versiyonu, markanın bu segmentteki etkisini daha da güçlendirecek.
Sandero, 2024 yılında 309.392 adet satarak Avrupa’da bir yılda 300 binden fazla satan ilk Dacia modeli unvanını kazandı. Satışlarını bir önceki yıla göre %14,6 oranında artıran Sandero, uygun fiyatı ve pratik özellikleriyle kullanıcıların gözdesi haline geldi. Dacia markası ise genel satışlarını %2,7 artırarak toplamda 676 bin adet seviyesine ulaştı. Markanın 2004 yılından bu yana dünya genelinde 9 milyon adetten fazla araç satması, başarısının altını çiziyor.
Elektrikli Sandero, hem marka imajını güçlendirecek hem de geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ederek Dacia’nın Avrupa’daki liderliğini pekiştirecek. Elektrikli araç segmentinde daha uygun fiyatlı seçenekler sunmayı hedefleyen Dacia, Sandero ile bu hedefe bir adım daha yaklaşmış olacak.
Dacia’nın elektrikli Sandero hamlesi, markanın elektrikli araç segmentindeki etkisini artırmak için attığı önemli bir adım. Sandero’nun uygun fiyatlı yapısını koruyarak tamamen elektrikli bir modele dönüşmesi, geniş bir kullanıcı kitlesine çevreci ve ekonomik bir alternatif sunma potansiyeline sahip.
Elektrikli araç pazarında giderek artan rekabet, tüketicilere daha fazla seçenek ve yenilik sunuyor. Dacia’nın bu dönüşümle birlikte sadece Avrupa’da değil, global pazarda da daha güçlü bir konum elde etmesi bekleniyor.
