Çin merkezli Envision Energy, geleneksel üç kanatlı rüzgar türbinlerinin hakimiyetine meydan okuyan iki kanatlı kara tipi türbin prototipinin test sonuçlarını açıkladı. Şirketin yaklaşık 500 gün süren performans testleri sonunda elde ettiği veriler, iki kanatlı sistemin %99,3 çalışma oranına ulaştığını ortaya koydu. Bu oran, rüzgar enerjisi sistemlerinde yüksek verimliliği temsil ediyor ve türbinin ticari kullanıma hazır olduğunu gösteriyor.
Çinliler iki kanatlı rüzgar türbini yapıyor
Yılda 3.048 tam yük eşdeğer saat üretim gerçekleştiren sistem, aynı sahada faaliyet gösteren üç kanatlı türbinlerle benzer enerji çıktıları sağladı. 2.444 saatlik ortalama arıza arası süresiyle çalışan türbin, uzun yıllardır iki kanatlı tasarımların karşılaştığı dengesizlik, titreşim ve yük dağılımı gibi temel sorunların üstesinden gelindiğini gösterdi. Bu başarı, sistemin teknik yeterliliği kadar mühendislik tarafındaki ilerlemeyi de işaret ediyor.

Yeni nesil türbin, Envision’ın mevcut Model X platformu üzerine inşa edildi. Yüksek hızlı Çift Beslemeli İndüksiyon Jeneratörü (DFIG) teknolojisi kullanılan yapıda performans ve kararlılık birlikte geliştirildi. Yapısal olarak hafif olan sistem, modüler kuruluma olanak tanıyan tasarımı sayesinde altyapısı kısıtlı bölgelerde enerji yatırımı için yeni alanlar açıyor. Bu özellik, özellikle gelişmekte olan ülkelerde rüzgar enerjisinin yaygınlaştırılması açısından kritik öneme sahip.
Testler, Envision Energy’nin kendi bünyesinde faaliyet gösteren akıllı rüzgar enerjisi doğrulama merkezinde gerçekleştirildi. Türbin, çok eksenli yük test platformlarında çeşitli koşullara tabi tutuldu. Dayanıklılık testlerini başarıyla geçen sistem, sahada gerçek çalışma koşullarında da beklentileri karşıladı. Bu doğrultuda şirket, türbinin hem mühendislik hem de ticari açıdan pazara sunulabilecek aşamaya geldiğini bildirdi.
https://futureflow.life/trump-elektrikli-arac-sektorunu-de-vurdu/
İki kanatlı rüzgar türbinleri, bugüne dek sektörde sınırlı ilgi görüyordu. Üreticilerin büyük kısmı, özellikle yapısal denge açısından üç kanatlı tasarımları tercih etti. Ancak Envision, 2012 yılından bu yana bu alternatif konsepte yatırım yapmaya devam ediyor. Danimarka’daki Global İnovasyon Merkezi’nde geliştirilen ve 3,6 megavat kapasiteye sahip ilk prototip Game Changer, bu sürecin temel adımını oluşturdu.
Envision’ın Kıdemli Başkan Yardımcısı Lou Yimin, geliştirilen türbinin altyapısı sınırlı pazarlarda rüzgar enerjisi yatırımını mümkün kılabileceğini belirtti. Az sayıda bileşen, daha düşük maliyet ve taşınabilirlik açısından avantajlar sunan bu sistem, özellikle erişimi zor bölgelerde enerjiye ulaşımı kolaylaştırma potansiyeli taşıyor.
Geliştirilen türbin, üç kanatlı tasarımların sektördeki egemenliğini sorgulatan bir alternatif olarak öne çıkıyor. Daha sade yapı, düşük üretim ve bakım maliyetleri ile iki kanatlı türbinler, rüzgar enerjisi pazarında yeni bir rekabet alanı oluşturabilir. Envision Energy’nin bu alandaki yatırımı, yenilenebilir enerji teknolojilerinde tasarım yaklaşımının yeniden şekillenmesine neden olabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor.