Daha Fazla

    Çinli elektrikli araç üreticileri krizle yüzleşiyor

    Çin’deki elektrikli araç üreticileri, sektördeki yoğun rekabet, dış pazarlardaki yüksek tarifeler ve iç pazardaki arz fazlası gibi nedenlerle önemli bir dönüm noktasında. Artan kayıplar ve azalan kâr marjları, sektörde ayakta kalmayı daha da zorlaştırıyor. Uzmanlar, yalnızca finansal sürdürülebilirliğini kanıtlayabilen ve maliyet kontrolünde verimli olabilen firmaların bu dönemi atlatabileceğini belirtiyor. Özellikle BYD, Li Auto ve Huawei destekli Aito gibi güçlü oyuncuların sektörde liderliği elinde tutmaya devam etmesi bekleniyor. Ancak Nio, Xpeng ve Leapmotor gibi şirketler, yeni modeller ve maliyet düşürme stratejileriyle zorlu bir mücadele veriyor.

    Çinli elektrikli araç üreticileri sorunu yüksek kapasite, düşük talep: Sürdürülemez bir denklem

    Goldman Sachs’ın verilerine göre, 2023 sonunda Çin’deki elektrikli araç fabrikalarının üretim kapasitesi yıllık 17 milyon birime ulaşmıştı. Ancak bu kapasitenin yalnızca %54’ü kullanılabildi. 2024 yılında kapasitenin 20,2 milyon birime çıkması beklenirken, talebin yalnızca 11 milyon birimde kalacağı tahmin ediliyor. Bu durum, üreticilerin hem iç pazarda hem de küresel ölçekte rekabet gücünü zayıflatıyor. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği’nin Çin yapımı araçlara uyguladığı yüksek tarifeler, bu üreticilerin dış pazarlarda büyümesini ciddi anlamda engelliyor.

    Xpeng CEO’su He Xiaopeng, sektördeki yaklaşık 50 üreticiden yalnızca sekizinin 2027 yılına kadar ayakta kalabileceğini öngörüyor. Şirket, maliyetleri azaltma ve talebi artırma konusunda önemli adımlar atsa da, bu hedefe ulaşmak için ciddi mücadele gerekiyor. Aynı şekilde, Leapmotor ve Zeekr gibi diğer firmalar da kârlılığa ulaşmayı 2025 olarak hedefliyor. Ancak bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi, yalnızca iç pazar dinamiklerine değil, aynı zamanda dış pazardaki politik ve ekonomik şartların değişimine de bağlı.

    Çinli üreticiler, ABD’nin elektrikli araç ithalatına uyguladığı tarifeleri %25’ten %100’e çıkarma kararı ve AB’nin %35,3’e varan ek vergiler uygulaması nedeniyle küresel pazarda varlık gösteremiyor. Türkiye’nin de Çin araçlarına %40 ek vergi uygulamaya başlaması, bu zorlukları daha da artırıyor. Bu koşullarda Çinli üreticilerin sadece yerel pazarda güçlü kalması yeterli olmayacak; küresel rekabet stratejilerini yeniden tanımlamaları gerekecek.