Daha Fazla

    Çin hidrojen enerjisinde lider oldu

    Küresel ölçekte temiz hidrojen yatırımları son beş yılda büyük bir ivme kazanarak 110 milyar doları aştı. Sektördeki bu hızlı büyüme, özellikle Çin’in öncülüğünde şekilleniyor. Çin, elektroliz kapasitesini son üç yıl içinde altı kat artırarak, temiz hidrojen üretiminde dünya lideri konumunu pekiştirmiş durumda. Ülke, sadece dış pazarlara yönelik değil, aynı zamanda hızla artan iç talebi karşılamak amacıyla da yeni projeler geliştiriyor. Kuzey Amerika ise düşük karbonlu hidrojen projeleriyle öne çıkarken, bu alanda Çin’in ardından ikinci sıraya yerleşiyor.

    Çin, hidrojen enerjisinde liderliği ele aldı

    Sektörün genel görünümünü ortaya koyan raporlara göre, 2020’den bu yana hidrojen yatırımlarında yıllık büyüme oranı ortalama yüzde 50’nin üzerinde seyretti. Sadece son bir yılda yeni projelere 35 milyar dolarlık yatırım eklendi. Şu ana kadar 1.700’den fazla temiz hidrojen projesi duyurulmuş olsa da, proje stoğunun olgunlaşmasıyla yeni girişimlerin sayısı azalmaya başladı. Son 18 ayda 50’den fazla erken aşamadaki projenin iptal edilmesi bu durumu destekliyor. Halihazırda 6 milyon tonluk temiz hidrojen kapasitesinin yalnızca 1 milyon tonu faal durumda. Ancak gecikmeler hesaba katıldığında 2030’a kadar bu kapasitenin 9 ila 14 milyon ton arasında olacağı tahmin ediliyor.

    Temiz hidrojenin yaygınlaşmasında, bağlayıcı satış anlaşmaları büyük önem taşıyor. Küresel çapta 3,6 milyon tonluk yıllık satış taahhüdü bulunuyor ve bu rakam, planlanan toplam kapasitenin yaklaşık yüzde 60’ına denk geliyor. Avrupa Birliği ülkeleri bu talebin önemli bir kısmını rafinaj ve amonyak üretiminde ortaya koyarken, Japonya ve Güney Kore enerji üretiminde temiz amonyağa yönelmiş durumda. 2030’a gelindiğinde, AB, ABD, Japonya ve Güney Kore’de toplamda 8 milyon tonluk hidrojen talebi oluşması bekleniyor. Çin ise bu süreçte iç tüketimi karşılamaya yönelik 2 milyon tonluk kapasiteye ulaşmayı hedefliyor.

    https://futureflow.life/gunes-enerjili-arac-kamerasi-gelistirildi/

    Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), son yayımladığı tahminlerinde, sektördeki gecikmeler ve iptaller nedeniyle düşük emisyonlu hidrojen için 2030 beklentilerini aşağı çekti. Daha önce 49 milyon ton olarak açıklanan küresel üretim potansiyeli, 37 milyon tona indirildi. Bu düşüşün büyük ölçüde elektroliz yatırımlarındaki duraklamalardan kaynaklandığı belirtiliyor. Öte yandan, hidrojen üretimi halen büyük oranda fosil yakıtlara bağımlı. 2024 yılında bu üretimde 290 milyar metreküp doğal gaz ve 90 milyon ton kömür eşdeğeri kullanıldı. Düşük emisyonlu hidrojen üretimi ise yüzde 10 artış göstererek yaklaşık 1 milyon tona ulaşsa da, toplam üretim içerisindeki payı hâlâ yüzde 1’in altında kaldı.

    IEA, sektörün önündeki en büyük engellerin yüksek maliyetler, talepteki belirsizlikler ve yetersiz altyapı olduğunu vurgularken, yine de umut verici bir tablo çiziyor. 2020’den bu yana 200’den fazla projenin yatırım kararı alındığı ve mevcut projelerin tamamlanması halinde 2030’a kadar düşük emisyonlu hidrojen kapasitesinin 4,2 milyon tona çıkabileceği öngörülüyor. Etkili politika destekleri sağlandığı takdirde bu rakama 6 milyon tonluk ilave kapasitenin daha eklenmesi mümkün görünüyor. Böylece düşük emisyonlu hidrojenin küresel üretimdeki payının yüzde 4’e ulaşabileceği tahmin ediliyor.