Çin, kara alanlarının sınırlı olduğu bölgelerde enerji üretimini artırmak amacıyla açık denizde dev bir güneş enerjisi projesine hazırlanıyor. Shandong eyaletinin Dongying kıyılarında hayata geçirilecek bu proje, 1 gigawatt (GW) kapasitesiyle ülkenin bugüne kadar deniz üzerinde gerçekleştirdiği en büyük güneş enerjisi yatırımlarından biri olma özelliğini taşıyor. Devlet enerji şirketi CHN Energy tarafından yürütülen projede, 1.223 hektarlık deniz alanı kullanılacak ve her biri yaklaşık 60 metre uzunluğunda ve 35 metre genişliğinde olan 2.934 fotovoltaik platform kurulacak. Bu platformlar, çelik yapılar ve ankraj sistemleriyle deniz tabanına sabitlenerek yerleştirilecek.
Çin, 1 GW’lık yüzen güneş enerjisi santrali inşa edecek
Santralde üretilen elektrik, 66 kilovoltluk denizaltı kabloları aracılığıyla ana karaya aktarılacak. Yıllık yaklaşık 1,78 terawatt-saat (TWh) elektrik üretmesi öngörülen tesisin, 2,6 milyon kişinin yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olacağı belirtiliyor. Ancak projenin açık denizde inşa edilmesi, çeşitli teknik ve çevresel zorlukları da beraberinde getiriyor.

Tuzlu suyun ekipmanlarda yaratabileceği korozyon, dalga ve gelgit hareketlerinin oluşturacağı mekanik baskılar ve yüksek bakım maliyetleri, dikkatle yönetilmesi gereken başlıca riskler arasında yer alıyor. Ayrıca, güneş platformlarının deniz ekosistemleri üzerindeki gölgelendirme etkisinin su altı yaşamını hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebileceği ifade ediliyor. Bu nedenle uzun vadeli çevresel izleme çalışmaları kritik bir öneme sahip olacak.
https://futureflow.life/gunes-projelerine-depolama-sarti-gelecek/
Çin, halihazırda karasal güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesiyle küresel yenilenebilir enerji lideri konumunda bulunuyor. Bu yeni deniz üstü proje ise ülkenin enerji dönüşümünde farklı bir evreye geçiş yaptığını gösteriyor. Özellikle kıyı kentlerinde hızla artan enerji talebini karşılamak adına yüzen güneş santrallerinin kara kullanımına alternatif sunması, bu projeyi stratejik açıdan önemli hale getiriyor. Uzmanlar, projenin başarıya ulaşması halinde Çin’in bu alanda yeni bir küresel teknoloji standardı yaratabileceğini, bu gelişmenin Japonya, Güney Kore ve Avrupa’da da benzer yatırımları tetikleyebileceğini öngörüyor.