İngiltere’nin kuzeydoğu kıyısının 195 kilometre açığında kurulan Sofia Açık Deniz Rüzgar Çiftliği, ülke enerji tarihinde yeni bir sayfa açtı. Avrupa’nın yapım aşamasındaki en büyük yenilenebilir enerji projelerinden biri olarak gösterilen bu dev proje, geri dönüştürülebilir rotor kanatlarının kullanılmasıyla fark yaratıyor. Bu ölçek ve kapasitede geri dönüştürülebilir kanat teknolojisinin ilk kez kullanıldığı proje olarak kayıtlara geçti.
Geri dönüştürülebilir rotor kanatları gelecek
Proje, Alman enerji devi RWE ile türbin üreticisi Siemens Gamesa iş birliğiyle yürütülüyor. Toplamda 1,4 gigawatt (GW) kurulu güce sahip olacak rüzgar çiftliğinde 100 türbin kurulması planlanıyor. Bu türbinlerin yarısında, yani 50 ünitede, geri dönüştürülebilir rotor kanatları kullanılacak. Siemens Gamesa ile 2023 yılında yapılan anlaşma kapsamında toplam 150 adet kanat üretildi. Bu kanatlardan büyük bir kısmı halihazırda monte edilmiş durumda. Kalanlarının ise yıl sonuna kadar kurulumunun tamamlanması bekleniyor.

Projede kullanılan kanatlar, Siemens Gamesa SG 14-222 modeline ait. 108 metre uzunluğundaki bu kanatlar, 222 metrelik rotor çapıyla dünyadaki en büyük türbin bileşenlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Ancak teknolojik büyüklüğün ötesinde, bu kanatların asıl farkı üretildikleri malzemede yatıyor. Siemens Gamesa, bu özel kanatları geri dönüştürülebilir reçineler kullanarak üretiyor. Kullanım ömrünü tamamlayan kanatların bu yapısı sayesinde, malzeme ayrıştırma süreci geleneksel kompozit kanatlara kıyasla çok daha verimli hale geliyor.
Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanım alanları da oldukça geniş. Ayrıştırılan bileşenlerin otomotiv parçalarından kask ve valiz üretimine kadar pek çok endüstriyel ve tüketici ürününde yeniden değerlendirilmesi mümkün hale geliyor. Bu yaklaşım, hem atık miktarının azaltılmasına hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.
Siemens Gamesa, bu teknolojiyi daha önce Almanya’daki Kaskasi açık deniz rüzgar çiftliğinde pilot ölçekte test etmişti. İngiltere’deki Sofia projesi ise bu teknolojinin ilk kez geniş çapta kullanıldığı saha uygulaması oldu. RWE Açık Deniz Rüzgar COO’su Thomas Michel, bu teknolojinin enerji sektörü açısından yalnızca çevresel değil, ekonomik açıdan da sürdürülebilirliğe katkı sunduğunu belirtiyor.
Sofia projesi, tam kapasiteyle çalışmaya başladığında yaklaşık 1,2 milyon hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar temiz enerji üretecek. Aynı zamanda, geri dönüştürülebilir kanatlarla sağlanan çevresel avantajların ileride daha geniş alanlarda yaygınlaşması bekleniyor. Bu gelişme, rüzgar enerjisi sektöründe atık sorununu kökten ele alan ilk büyük ölçekli örneklerden biri olarak dikkat çekiyor.