Ember tarafından yayımlanan son analiz, BRICS ülkelerinin küresel güneş enerjisi üretimindeki payının 2024 yılında tarihi bir seviyeye ulaştığını ortaya koydu. Brezilya, Çin, Hindistan, Güney Afrika, Rusya, Mısır, Etiyopya, Endonezya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden oluşan bu genişleyen blok, geçen yıl dünya genelindeki güneş elektriği üretiminin yüzde 51’ini karşıladı. Oysa bu oran on yıl önce yalnızca yüzde 15 düzeyindeydi. Söz konusu artış, bu ülkelerin enerji dönüşümünü yalnızca çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik bir öncelik haline getirdiğini gösteriyor.
BRICS ülkeleri, dünyadaki güneş enerjisinin yarısından fazlasını üretiyor
Bu dönüşümde başı çeken ülke yine Çin oldu. 2024 yılında 834 TWh’lik güneş elektriği üretimiyle dünya liderliğini sürdüren Çin, en yakın rakibi ABD’nin üç katı üretim yaptı. Bu etkileyici büyüme, hem devasa kurulum alanları hem de ülkenin güneş paneli üretimindeki küresel hakimiyeti sayesinde mümkün hale geldi. Çin’in ardından Hindistan da son yıllarda ciddi bir sıçrama yaşadı. 2019’da 33 TWh olan üretimini 2024’te 133 TWh’ye çıkararak beş yılda dört kat büyüme sağladı. Bu artış, Hindistan’ın enerji güvenliğini artırırken, büyük şehirlerdeki hava kirliliğiyle mücadeleye de katkı sunuyor.

Brezilya ise 75 TWh’lik üretimiyle Almanya’yı geride bırakarak dünya sıralamasında ilk beşe girmeyi başardı. Ülke, yıllardır enerji ihtiyacını büyük ölçüde hidroelektrikten karşılıyordu. Ancak iklim değişikliğinin su kaynaklarını tehdit etmesiyle birlikte, güneş enerjisi gibi alternatif kaynaklara yönelerek enerji sistemini daha esnek hale getiriyor.
2024 yılında BRICS ülkelerinde artan elektrik talebinin yüzde 36’sı yalnızca güneş enerjisiyle karşılandı. Bu oran, 2014’te sadece yüzde 0,25 seviyesindeydi. Rüzgâr, hidroelektrik ve nükleer gibi diğer temiz kaynaklarla birlikte, toplam talep artışının yüzde 70’i fosil yakıt kullanılmadan karşılandı. Bu durum, BRICS ülkelerinin temiz enerjiye yöneliminin hızlandığını ve bu sürecin artık ekonomik sürdürülebilirliğin temel unsurlarından biri olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.
https://futureflow.life/xpeng-tesla-model-y-rakibini-satisa-cikardi/
2025’in ilk beş ayında Çin’deki elektrik üretiminin tüm artışı temiz enerji kaynaklarından geldi. Güneş enerjisi bu artışın yüzde 41’ini oluşturdu ve fosil yakıtların mutlak üretim payında düşüş yaşandı. Hindistan ve Brezilya da yılın ilk aylarında güneş üretiminde sırasıyla yüzde 32 ve yüzde 35 oranında büyüme kaydederek bu dönüşümdeki kararlılıklarını sürdürdü.
Buna karşılık, BRICS ülkelerinin tamamı bu geçişte aynı hızla ilerlemiyor. Rusya’nın güneş enerjisi üretimi hâlâ 0,5 TWh’nin altında. Endonezya’nın elektrik üretiminin büyük kısmı hâlâ fosil yakıtlara dayalı. Mısır gibi bazı ülkeler ise doğal gazdan çıkış konusunda henüz net adımlar atabilmiş değil. Ancak teknolojik gelişmeler ve maliyetlerin düşmesi sayesinde bu ülkeler için de yeni fırsatlar ortaya çıkıyor. Özellikle Güney Afrika, güneş enerjisiyle birlikte batarya depolama sistemlerini entegre ederek “24 saat güneş” modelini ekonomik olarak uygulayabilecek ülkeler arasında gösteriliyor.
Bu gelişmeler, BRICS ülkelerini enerji dönüşümünün pasif izleyicileri olmaktan çıkarıp aktif yönlendiricileri haline getiriyor. Ember’e göre bu tablo, yaklaşan uluslararası zirveler öncesinde hem diplomatik hem de ekonomik açıdan önemli bir fırsat penceresi sunuyor. Aynı zamanda, fosil yakıta bağımlılığı azaltmak ve enerji güvenliğini artırmak isteyen politika yapıcılar için güçlü bir mesaj niteliği taşıyor.