ABD Başkanı Joe Biden’ın liderliğinde yürütülen ekonomi politikaları, yarı iletkenler ve temiz enerji gibi kritik endüstrilere toplamda 1 trilyon doları aşan yatırım taahhüdü getirdi. Biden yönetimi tarafından yapılan açıklamaya göre, son yıllarda kabul edilen üç önemli yasa bu yatırımların önünü açtı.
Amerika’da altyapı ve üretim hamlesi
Biden yönetimi, altyapı ve üretimi yeniden canlandırmak için Bipartisan Altyapı Yasası, CHIPS ve Bilim Yasası ile Enflasyon Azaltma Yasası’nı devreye soktu. Bu yasalarla birlikte, ülkenin altyapısının modernize edilmesi, temiz enerji ekonomisinin inşası ve üretimin yurtiçine geri getirilmesi hedeflendi. Başkan Biden, bu politikaların yalnızca ekonomik büyüme sağlamakla kalmayıp, uzun süredir ihmal edilen topluluklara da fırsatlar sunduğunu belirtti.
“Amerika’da, Amerikan işçileri tarafından üretilen geleceğin teknolojileri ile geleceğimizi inşa ediyoruz,” diyen Biden, bu yatırımların yerel üretimi desteklediğine ve iş olanaklarını artırdığına dikkat çekti.
Bu yasalar kapsamında sağlanan teşvikler, başta çip üreticileri olmak üzere birçok şirketi ABD’de üretim tesisleri kurmaya veya mevcut tesislerini genişletmeye teşvik etti. Ancak bu yatırımlar, Biden’ın partisi Demokratlar için siyasi arenada beklenen etkiyi yaratmadı.
Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen seçimlerde Demokratlar, Beyaz Saray ve Senato kontrolünü kaybetti. Parti içerisindeki bazı kesimler, seçmenlerle ekonomik politikalar arasında bir kopukluk olduğu görüşünü dile getirdi. Özellikle orta ve alt sınıfları hedefleyen fiyat denetimi ve sendika destekleme politikalarına rağmen, ekonomik kaygılar Demokratlar için önemli bir handikap oldu.
Bu durum, 2025’te başkanlık koltuğunu devralacak olan Cumhuriyetçi Donald Trump için önemli bir avantaj sağladı. Trump, tüketicilerin düşük fiyat beklentisini karşılamayı vadederken, tarife ve kitlesel sınır dışı etme planlarıyla endüstrileri yeniden şekillendirme sözü verdi. Bu politikaların gıda ve tarım sektörü gibi önemli alanlarda ciddi etkileri olabileceği ifade ediliyor.
Biden’ın hayata geçirdiği teşvik programlarından faydalanan şirketler, Trump yönetiminin bu projeleri iptal edebileceği endişesini taşıyor. Özellikle yarı iletken üretimi ve temiz enerji gibi stratejik sektörlerde başlayan yatırımların akıbeti merak konusu.
Biden döneminde başlatılan altyapı ve üretim hamleleri, Amerika’nın ekonomik geleceği için kritik bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Ancak siyasi değişimlerin bu girişimlerin sürdürülebilirliğini nasıl etkileyeceği, önümüzdeki dönemin en önemli soruları arasında yer alacak.