Batılı ülkeler ve Suudi Arabistan, yoksul ülkelerin iklim değişikliği kayıp ve zararlarını ele almak için Birleşmiş Milletler fonunun oluşturulması konusunda görüş ayrılığı yaşıyor. Abu Dabi’deki fonun işleyişi konusunda anlaşmaya varılması bekleniyor. Ancak hangi ülkelerin bu fona ne kadar katkıda bulunması gerektiği ve fonun nasıl işleyeceği konusunda tartışmalar devam ediyor.
Batılı ülkeler vs Suudi Arabistan
Yoksul ülkelerin iklim değişikliği ile ilgili kayıp ve zararlarını karşılamak için Birleşmiş Milletler fonu kurulacak. Ancak bu fon için Batılı ülkeler ve Suudi Arabistan karşı karşıya geldi.
Bu fonun kurulma kararı, geçen yıl Mısır’da düzenlenen COP27 zirvesinin önemli bir sonucu olarak alınmıştı. Gelişmekte olan ülkelerin liderleri özellikle savunmasız ülkelere destek sağlamayı taahhüt etmişti. Ancak bu süreçte fonun henüz kurulamamış olması, COP28’in başarısız olma riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Fonun yapısı ve bağışçı ülkeler konusunda derin görüş ayrılıkları var.
ABD ve AB, Suudi Arabistan gibi ülkelerin katkıda bulunmasını ve fonun çok çeşitli kaynaklardan sermaye toplamasını istiyorlar. Ayrıca, fonun kişi başına gelir gibi kriterlere dayanmamasını ve hayırseverlerin de katkıda bulunabilmesi gerektiğini öneriyorlar. ancak ayrıntılara ilişkin görüş ayrılıkları var. AB ve ABD, hayırseverlerin, özel sektörün ve sivil toplumun Fon’un finansmanına katkıda bulunabileceğini ve bu kaynakların artırılmasının önemli olduğunu kabul ediyor. Ancak Suudi Arabistan gibi ülkeler, Fon’un gelişmiş ülkelerin finansal taahhütlerini yerine getirme sorumluluğunu hafifletmek için kullanılmasına itiraz edebilir.
Gelişmekte olan ülkeler grubu olan G77 ile Çin ise gelişmiş ülkeleri fonun finansmanına katkıda bulunmaya ve aynı zamanda hayırsever bağışçıları kabul etmeye çağırıyor. Bu kesim, tarihi emisyonlar gibi ölçütlere dayanarak katkıların belirlenmesini savunuyor.
Suudi Arabistan ise gelişmiş ülkelerin geçmişteki yükümlülükleri ve faaliyetlerindeki eksiklikler nedeniyle fonun kurulmasında başarısız olduklarını ve bu ülkelerin artık kendi ayakları üzerinde durmaları gerektiğini savunuyor.
Bu tür zorlu müzakereler, Abu Dabi’deki COP28 toplantıları öncesinde devam ederken fonun oluşturulması konusundaki belirsizlik devam ediyor. Fonun yapısı ve bağışçıların kim olacağına dair anlaşmaya varılması, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım olacak.
İlginizi çekebilir: İngiltere’nin COP28 hedefleri inceleniyor