Baltık Denizi‘nde geçen ay yaşanan denizaltı kablosu ve boru hattı zararı, araştırmacıların kasıtlı sabotaj şüphesi üzerinde durduğu en son olaylardan sadece biri. Batı’nın özellikle Çinli şirketlerin rüzgar türbinleri tedarikçisi olmasıyla oluşabilecek yeni risklere karşı dikkatli olması gerektiğine yönelik uyarları var. Bu durumun, enerji dönüşümünde kritik öneme sahip, deniz tabanlı altyapıya yönelik gizemli zararların artmasıyla daha da belirgin hale geldiği söyleniyor.
Baltık Denizi’nde denizaltı kabloları ve boru hatlarına sabotaj
7-8 Ekim tarihlerinde gerçekleşen kablo sabotajının ardından Estonya, Finlandiya ve İsveç yetkilileri olayı araştırıyor. İlk şüphelilerden biri, Çin‘e ait olan NewNew Polar Bear adlı yük gemisinin eşlik ettiği Rus bandıralı bir gemi olarak belirlendi. Bu olay, bu yılın başlarında ticari gemiler tarafından koparılan, Matsu Adalarını Tayvan’a bağlayan iki denizaltı kablosunun ve geçtiğimiz Eylül ayında Kuzey Akım boru hatlarında yaşanan gizemli patlamaların ardından geldi.
Avrupa’nın elektrik ihtiyacının yüzde 17’sini oluşturan rüzgar enerjisi, AB, Norveç ve Birleşik Krallık tarafından 2050’ye kadar kapasitesini iki katına çıkarma hedefiyle destekleniyor.
Avrupa, güvenlik adımları olarak Kuzey Denizi’nde rüzgar çiftliklerine odaklanan tatbikatlar düzenliyor. Sabotajları engellemek için sensör ve kamera verilerini paylaşarak önlem almaya çalışıyor. Ancak açık deniz tesisleri hem sabotaj tehdidi hem de sürekli siber saldırı riskiyle karşı karşıya.
Avrupa için rüzgar enerjisi sektörü, Çin’e olan tedarik zinciri bağımlılığıyla da karşı karşıya. Çin üretimi rüzgar türbinleri, diğer ülkelerde üretilenlerin yarı fiyatına mal oluyor. Avrupa ülkeleri halihazırda bu tür türbinleri az kullanıyor olsa da Çinli şirketler Avrupa’daki rüzgar enerjisi ihalelerine katılmak ve kıtada üretim tesisleri kurmak istiyorlar.
Batılı rüzgar türbini ekipmanı tedarikçileri, son dönemde Çinli yatırımcılardan ortak girişimler veya azınlık hisseleri satın alma teklifleri alıyor. Bu durum, genellikle savunma ve güvenlikle ilişkilendirilmeyen bu bileşenlerin yabancı yatırım mevzuatı kapsamında olmamasından kaynaklanıyor.
Batı’nın enerji dönüşümünde Çin bağımlılığı büyük bir endişe kaynağı. Avrupa Komisyonu, rüzgar enerjisi için finansmanı artırmayı ve tedarikçilere banka kredisi garantisi sağlamayı planlayarak yerli üretimi teşvik etmeye yönelik adımlar atıyor.
İlginizi çekebilir: New York, açık deniz rüzgar enerjisi projelerine ivme kazandırıyor